MUTLAK


Results for "MUTLAK"

Ottoman - Turkish Dictionary

İDARE-İ MUTLAKA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir hükümdarla idare. Bir hükümdarın idare ve yönetimi altında bulunan devlet. Mutlakiyet idaresi.
Ottoman - Turkish Dictionary

İSTİARE-İ MUTLAKA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Temlihiye veya tehekkümiye) Edb: Şaka, lâtife veya alayı içine alan bir istiaredir. Meselâ: Tilkinin eşeğe "gelsem olmaz mı huzura, a benim aslanım" demesi gibi... (Edb.S.)
Ottoman - Turkish Dictionary

KAZİYE-İ MUTLAKA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Man: Hiçbir ihtimâl gösterilmeyip, bir şeyin şöyle olduğuna veya olmadığına açıktan açığa hükmolunan kaziyye'dir.
Ottoman - Turkish Dictionary

KEFALET-İ MUTLAKA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Huk: Bir kayıt ile bağlı olmıyan kefalet.
Ottoman - Turkish Dictionary

KÜFR-İ MUTLAK

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hiç bir imâni hükmü olmamak, dine âit hiç bir hakikatı, Allah'ın varlığına âit hiç bir delili kabul etmemek. İhsan ve inayet-i İlâhiyyeye karşı şükür etmiyerek fiilen ve kavlen inkâr etmek. ("Neuzü billâh" dine söğmek gibi) Küfr-ü icabettiren bazı çirkin sözlere de "küfür" denilmiştir.(Bir müslüman bir hakikat-ı imaniyeyi inkâr etse, küfr-ü mutlaka düşer. Çünkü başka dinlerin icmallerine mukabil İslâmiyette tam izahat verilmiş. Rükünler birbiriyle zincirlenmiş. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmı tanımayan, tasdik etmeyen bir müslüman, Allahı da (sıfatıyla) daha tanımaz ve âhireti bilmez. Bir müslümanın imanı o kadar kuvvetli ve sarsılmaz hadsiz hüccetlere dayanıyor ki, inkârda hiçbir özür kalmıyor. Adeta akıl, kabulde mecbur oluyor. S.)