HAYR


Results for "HAYR"

Islamic Glossary

HAYR

(Islamic Glossary) :
İyilik. Dînin ve aklın beğendiği, güzel ve faydalı gördüğü şey.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Kim zerre miktârı bir hayır işlerse, onun mükâfâtını (karşılığını) görecek. Kim de zerremiktârı şer (bir kötülük) işlerse, onun cezâsını görecektir. (Zilzâl sûresi: 7-8)Hayra yol gösteren (sebeb olan), o hayrı yapan gibidir. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)Müslüman hayırlı olur. Hased (başkasını çekememezlik) edince hayr kalmaz. (Hadîs-işerîf-Berîka)Yumuşak davranmayan hayr yapmamış olur. (Hadîs-i şerîf-Müslim)En hayırlınız, Kur'ân-ı kerîmi öğrenip öğreteninizdir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)Ya hayr söyle, ya sükût et (sus). (Hadîs-i şerîf-Edeb-ül-Müfred)İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır. (Hadîs-i şerîf-Künûz-ül-Hakâyık)Müslümanların hayırlısı müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu (zarargörmediği) kimsedir. (Hadîs-i şerîf-Müslim)Malı, mevkîi (makâmı) hayır için istiyen ve hayır işlerinde kullanan; râhata, huzûrakavuşmuştur. Mal-mevkî gâye olmamalı, hayra vâsıta olmalıdır. (M. Hâdimî)
Islamic Glossary

Hayr-ül-Beşer

(Islamic Glossary) :
İnsanların en hayırlısı, her bakımdan en iyisi mânâsına. Peygamber efendimizinlakablarından biri.Hayr-ül-beşerin ağlaması da, gülmesi gibi hafîf idi. Kahkaha ile gülmediği gibi, yüksek seslede ağlamazdı, amma mübârek gözlerinden yaş akar, mübârek göğsünün sesi işitilirdi.Ümmetinin günâhlarını düşünüp ağlardı. (Ahmed Kastalânî)Ol gece kim doğdu ol hayr-ül-beşer,Ânesi anda neler gördü neler.Dedi gördüm ol Habîbin ânesi,Bir aceb nûr kim, güneş pervânesi.(Süleymân Çelebi)
Islamic Glossary

Hayr-ül-Enâm

(Islamic Glossary) :
Mahlûkâtın, yaratılmışların en hayırlısı, iyisi mânâsına Peygamber efendimizinlakablarından.Âmine eydür çü vakt oldu tamâm,Kim vücûda gele ol hayr-ül enâm.(Süleymân Çelebi)
Islamic Glossary

HAYRÂT

(Islamic Glossary) :
Sevâb kazanmak için yapılan Allahü teâlânın beğendiği iyi işler, bütün iyilikler, hayırlar.Allahü teâlâ insanın yeni, temiz elbisesine, hayrât ve hasenâtına, malına, rütbesine bakaraksevâb vermez. Bunları ne düşünce ve ne niyetle yaptığına bakarak sevâb verir veya azâb eder.(Hamevî)Dünyâda yapılan hayrât ve hasenât, Peygamber efendimizin yolunda bulunmak şartı ileâhirette işe yarar. Yoksa, Allahü teâlânın peygamberine tâbî olmayanların yaptığı her iyilik,dünyâda kalır ve âhiretin harâb olmasına sebeb olur. (Ahmed Fârûkî)Allahü teâlâ hangi işlerin hayrât, hangi işlerin de seyyiât (kötü işler) olduklarını bildirdi.Hayrât yapanlara sevâb vereceğini vâd eyledi (söz verdi). Allahü teâlâ vâdinde sâdıktır (sözünüyerine getirir). Sözünden hiç dönmez. O hâlde kıyâmet günü (âhirette tekrar dirildikten sonra)nîmet ve azâb olarak başka yerden bir şey getirilmeyecek, dünyâda yapılanların karşılıklarınakavuşulacaktır. (İmâm-ı Gazâlî)
Islamic Glossary

HAYRET

(Islamic Glossary) :
Taaccüb, şaşkınlık. Şuuru yerinde olmama hâli.Sûfî yâni tasavvuf yolunda bulunan bir kimse, başlangıçta kendi makâmından bahseder, hâliile ilgili şeyleri anlatır. Fakat kalb gözü açılınca, hayrette kalarak sükût eder, susar. (EbûAbdullah Nebâcî)Şükrün sonu hayrettir. Çünkü şükür de Allahü teâlânın şükredilmesi icâbeden bir nîmetidir.Bu ise, sonsuza kadar, böyle gider. (Yahyâ bin Muâz)Geldi hûrîler bölük bölük buğurYüzleri nûrundan evim doldu nurHem havâ üzre döşendi bir döşekAdı sündüs döşeyen anı melekÇün göründü bana bu işler ayânHayret içre kalmış idim ben hemân(Süleymân Çelebi)