- A'LÂ SÛRESİ : (Islamic Glossary)
Kur'ân-ı kerîmin seksen yedinci sûresi.
A'lâ sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). On dokuz âyet-i kerîmedir. Birinci
âyet-i kerîmedeki (en yüce) mânâsına gelen "A'lâ" kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede,
Allahü teâlânın her türlü noksanlıklardan tenzîh edilmesi, uzak tutulması, Resûllulah'ın
nasîhatlarından kimlerin faydalanıp kurtulacağı, kimlerin de istifâde edemeyip, azâba
uğrayacağı, insanların dünyâ hayâtını tercih ettikleri halbuki âhiretin dünyâdan daha hayırlı
olduğu, çünkü dünyânın geçici, âhiretin ise devamlı olduğu ve daha başka hususlar
bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Kurtubî)
A'lâ sûresi birinci âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyruldu:
Rabbinin o yüce ismini tesbîh et (O'nun; zâtında, sıfatlarında ve isimlerinde O'na lâyık
olmayan her şeyden münezzeh (uzak, temiz) olduğuna inan. O'nun adını başkasına verme) .
Dokuzuncu ve onuncu âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyruldu:
(Habîbim) artık sen (fayda versin vermesin) insanlara nasîhat et, öğüt ver. Allahü
teâlâdan korkan kimse, nasîhati, öğüdü dinleyecektir (ondan faydalanacaktır) . Çok fâsık ve
bedbaht olan o nasîhatlardan kaçınacak. O Cehennem ateşine girecek. (Âyet: 10-11)
Belki siz dünyâ hayâtını, (âhirete) tercih edersiniz. Halbuki âhiret daha hayırlı ve
devamlıdır. (Âyet: 16-17)