AC
ACV
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Çocuğa süt içirmek.
ACVE(T)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Medine-i Münevvere hurmalarından bir çeşit, iyi hurma.
ACZ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Beceriksizlik. İktidarsızlık. Kuvvetsizlik. Güçsüzlük. Yapamamak. * Zarardan korunmak gücünün olmaması. * Bir şeyin geri tarafı. (İnsandaki kusur sonsuz olduğu gibi, acz, fakr ve ihtiyacına da nihayet yoktur. İnsana tevdi edilen açlık ile nimetlerin lezzetleri tebârüz ettiği gibi: İnsandaki kusur, kemalat-ı Sübhâniyye derecelerine bir mirsaddır. İnsandaki fakr, gına-i rahmetin derecesine bir mikyastır. İnsandaki acz, kudret ve kibriyâsına bir mizandır. İnsandaki tenevvü-ü hâcat, envâ-ı niam ve ihsanatına bir merdivendir. Öyle ise fıtratından gaye ubudiyettir. Ubudiyet ise, dergah-ı izzetine kusurlarını "Estağfirullah" ve "Sübhânallah" ile ilan etmektir. M.N.)
ACZ-ALUD
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Âcizlik, kuvvetsizlik, güçsüzlük.
ACZ-MEND
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Acizlik, mahviyet sâhibi.