Emek.


Results for "Emek."

Philosophical Dictionary

Emek.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Sây, Fr. Travail, Al. Arbeit, İng. Labour). İnsanın doğayı değiştirmek için gerçekleştirdiği yararlı çalışma... İnsan, alet yapan bir hayvandır. Hayvan atadan ilk kopuş ve insanlaşma, emekle başlamıştır. insan, insanlığını emeğine borçludur. İpotetik atanın emeği gerçekleştiremeyen iki çocuğundan biri bugün hâlâ ağaçlara tırmanmaktan başka bir varlık gösteremezken, emeği gerçekleştirebilen öteki yıldızlara ulaşmıştır. Bir malın ekonomik değeri de, o malın içinde billurlaşan insan emeğine eşittir. Değeri belirleyen emek, sosyal ortalama emektir. Bahçıvanın, kunduracının, terzinin somut emekleri bir malın kullanma (istimal) değerini meydana getirirler. Değiştirme (mübadele) değeri-ki asıl ekonomik değer budur-bu çeşitli somut emekler arasındaki ortak güç olan soyut emekle belirlenir. Soyut emek, çeşitli somut emekler arasındaki nicelik ve nitelik ayrılıklarını gideren ve bütünleştiren sosyal ortalama önsan gücüdür. Anamalcı, emeği değil, emek gücünü satın alır. Anamalın ve anamalcı birikimin temeli, bu ikili karakter arasındaki farktır. Bu fark. kendi kullanımını yeniden üretmek için gereken zamandan daha fazla bir zaman emek harcamakla, anamalcılığın geliştirici gücü olduğu kadar iyice gizlenmiş sırrı olan artık değer'i doğurur. işte bu farkı sağlayan, belli bir tarihsel dönemde, emekçinin emeğidir. Örneğin kölelik düzeninde köle emeği bu farkı sağlayamazdı, çünkü köle emeği mal niteliğinde değildi. Kölelik düzeninde köle, sahibinin, değiştirmesi için değil, atüketmesi için üretirdi. Köle sahipleri arasında bir değiştirme piyasası ve dolayısıyle pazara sürülen mal yoktu. Tüketimden artan üretim, yeni ve daha çok üretimi gerektirecek üretim araçları'na değil, inci ve elmas gibi gösteriş araçları'na yatırılır. Eşdeyişle para, parayı doğurmazdı. Paranın parayı doğurması için de emeğin mal niteliğine dönüşmesi gerekiyordu. Bunu gerçekleştiren düzen, anamalcılık düzenidir. Emek her zaman birikir, oysa ancak anamalcılık düzeninde artık-değer doğurur. bkz. Değer, Artık-değer, Anamalcılık, Anamal, el, Dil, Tarihsel Özdekçilik, Anamalın Organik Bileşimi, Tekelci Anamalcılık.
Philosophical Dictionary

Gerçeklemek.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Tahkik ve tetkik, Fr. Verifier). Bir varsayımın gerçeğini olgularla karşılaştırarak doğrulamak.