Çin


Results for "Çin"

Turkish - German Dictionary

çın çın ötmek

(Turkish - German Dictionary) :
laut klingen.
Turkish - English dictionary

Çin Cumhuriyeti

(Turkish - English dictionary) :
,-ni the Republic of China.
Philosophical Dictionary

Çin Felsefesi.

(Philosophical Dictionary) :
Çin felsefesi, klasik ilkçağ felsefesi kapsamı içindedir. Yeni belgeler Çin uygarlığının sanıldığı kadar eski olmadığını, İsa'dan önce 1000 yıllarında başlamış bulunduğunu tanıtlamıştır. İsa'dan önce 4500 yıllarında Çin toprakları üstünde Moğol tipinde ve neolitik uygarlıkta bir halk yaşıyordu. Bu halkın Tibet, Türk ve Tai karışımı olduğu tahmin edilmektedir. İsa'dan önce 2000 yıllarına doğru bu halkların iki ayrı kültür düzeyinde gelişmeye başladıkları, bulunan çeşitli seramik vazolardan anlaşılmakta ve bu kültürlerden birine Yang-Şao, öbürüne Long-Şan adı verilmektedir. İsa'dan önce 1450 yılında Şang devleti kurulmuştur. Doğa güçlerine bağlanmaya başlayan bir din anlayışı, daha sonra antik çağ Yunanlılarında olduğu gibi, ilkel bir doğa felsefesi meydana getirmiştir. Bu felsefe, üç kolda gelişmiş bulunmaktadır: Tao-kiao (Taoizm), Ju-kiao (Konfüçyanizm), Şe-kiao (Budizim)... Çince kiao sözcüğü eğitim anlamındadır... Hint felsefesi kapsamına giren Şexkiao (Budizm) bir yana bırakılırsa Çin felsefesi, ana kaynak olarak, Taoculukla Konfüçyüsçülük kollarında gelişmiştir. Teoizmin kurucusu Laotzu'nun (İ.Ö. 604 yılında doğduğu ileri sürülüyor) ünlü yapıtının adı Tao Te Ching'dir. Lao-tzu yapıtını, kendi yazısı olmaktan çok öğrencileri tarafından geliştirildiği tahmin edilmekle beraber, açık düşüncelerle meydana getirmek istememiş ve deyimlerini birçok anlamlara çakilebilecek bir biçimde düzenlemiştir. Yapıtın ana düşüncesini sergileyen Tao deyimi, ilkel bir anlamda evrenin başlangıcı olarak kabul edilen Tanrının (Herakleitos'un Logos'u gibi) simgesidir. Taoculuğa göre bütün kötülüklerin nedeni "bir şey yapmak"tır, "tutkuları uyandıran şeyleri öğrenmektense insan kendini dinlemeli ve içini okuma yolunu bulmalıdır. Bunun için de insanın sükûn ve huzura erişmesi gerekir. Wu-wei, eşdeyişle bir şey yapmamak ve hareketsiz kalmak, sükûn ve huzuru gerçekleştirir". Taoculuk, metafizik alanda gizemci bir doğatanrıcılıktır (mistik panteizm). İnsan kendini, antik çağ Yunanlılarının stoacılık öğretisinde olduğu gibi, doğa yasalarının ideal düzenine uydurmakla mutlu olur. Doğa kesin olarak iyi, güzel ve doğrudur. Kişinin ve toplumun iyiliği erdemlilikle gerçekleşir, insanın birey olarak görevi iyilik eğilimini geliştirmektir, buysa Tao'nun izinden gitmekle elde edilir. İyi yönetici (hükümdar), Tao'nun izinden gidendir. Her kişi, antik çağ Yunan düşünürü Sokrates'te olduğu gibi kendini bilmeli ve tanımalıdır. Kendini bilmek zorunda bulunan insan kötülük doğuran bilgileri bilmemelidir (Wu-wei kavramını, Budizmin Nirvana kavramıyle karşılaştırınız). Chang-tzu ve Lieh-tzu'nun önderlikleri altınca gizemci okul, Yang-Tzu'nun önderliğinde bireyci okul, Han Fei-tzu'nun önderliğinde yasacı okul, Chang Tao-lin'in liderliğinde sihircilik okulu... Gizemci okul bilinemezcidir, Tao simgesi altında doğa yasasına inanır ama bunun insanlarca hiç bir zaman bilinemeyeceğini ileri sürer, duyumcudur ve gerçeğe ancak duygu yoluyle varabileceğini savunur, Tao'yu nasıl ve ancak duygularımızla anlayabilirsek ona yükselmek ve uymak için de duygu yolunu seçmeliyiz kanısındadır, Wuwei'yi gerçekleştirecek çok uzun yaşamayı önerir. Buna karşı bireyci okul, uzun yaşama isteğinin mutsuzluk doğurduğunu ve bu gibi isteklerden vazgeçmek gerektiğini savunur, amacı bireysel mutluluğu gerçekleştirmektir ve bunun için de bir kadercilik anlayışıyle Wuwei'yi gerçekleştirmeyi yeter görür, insan her şeyi kaderine bırakırsa her şey iyi gider kanısındadır.Yasacı okul, doğal yasalar örneği insanları da yasalara bağlayarak toplumu düzenlemeyi amaçlar. Sihircilik okuluysa, Tao'yu sihirbazlıkla gerçekleştirmeye çalışarak çeşitli tılsımlar öğütler... Konfüçyanizmin kurucusu Kung Futzu'nun (Konfüçyüs, İ.Ö. 557-479) öğretisi Tanrısız bir törebilim öğretisidir. Kung, antik çağ Yunan düşünürü Sokrates gibi, her türlü metafiziğe sırt çevirerek saedce insanla ve insanla ilgili konularla uğraşmıştır. Kendisine, nasıl dua edileceğini soran birine, "Benim duam, yaşamamdır" karşılığını vermiştir. Kung'a göre insanın amacı uzun ve iyi yaşamaktır. Bunun için de, Sokrates'te olduğu gibi, erdem gereklidir. Erdem bir bilgi işidir ve erdemsizlik bilgisizlikten doğar. İnsanlar arasındaki anlaşamamazlıklar ve bundan ötürü de kötülükler bilgi farklarından ileri gelmektedir. Bunları önlemek için şu erdemleri gerçekleştirmeye çalışmalıdır: Atlara saygı göstermek, ana babaya sevgi göstermek, bütün ödevleri bir çocuğun babasına ve bir babanın çocuğuna duyması gereken sevgi ve saygıyla kıyaslayarak belirlemek (çırak-usta, karı-kosa, uyruk-prens ödevlerini hep çocuk-baba örneğine uydurmak), durumuyle tutumunu özdeşleştirmek (babaysa baba, çocuksa çocuk, kralsa kral olmak) sadık bir dost olmak, insanlarla iyi geçinmek, adaletsizliğe adaletle karşılık vermek, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkalarına yapmamak ve insanları sevmemek... Kung'a göre ölüm ve ötesiyle uğraşmamak gerekir, çünkü "ölümden sonra yaşandığı da, yaşanmadığı da kesin olarak bilinmemelidir. Ölümden sonra kesin olarak yaşanmadığı bilinirse atalara saygı gösterilmez, ölümden sonra yaşandığı kesin olarak bilinirse ataların yanına bir an önce gitmek isteği uyanır. İnsan, bildiği şeyi bildiğini bilmeli, bilmediği şeyi de bilmediğini bilmelidir. Gerçek bilgi budur". Kung'un bu sözü aynı çağda yaşayan Yunanlı Sokrates'in, "Bir şey bilirim, o da hiç bir şey bilmediğimdir" sözünü andırır. Aynı çağda gerçekleşen Çin, hint ve Yunan felsefelerindeki bu çeşitli bağlantılar ilgi vericidir. Çoktanrıcı ilk dinlerdeki yetersizlik, bu çağda (İ.Ö. VI. yüzyılda), hemen bütün uygar uluslarda önce kamutanrıcı bir anlayışla doğaya, sonra da bizzat insana ve onun erdemlerine dönülmesini gerektirmiştir. Nitekim Çin'de Konfüçyüs, hint'te Buda ve Yunan'da Sokrates, aynı çağda, Tanrı düşüncesini bir yana bırakarak, toplumsal tüzeyi (sosyal adalet) gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
Turkish - German Dictionary

cin gibi

(Turkish - German Dictionary) :
pfiffig.
Turkish - English dictionary

Çin Halk Cumhuriyeti

(Turkish - English dictionary) :
,-ni People´s Republic of China.