ÇATIŞMA [İng. Conflict]:


"ÇATIŞMA [İng. Conflict]:" Kelimesi için arama sonuçları

Sosyoloji Sözlüğü

ÇATIŞMA [İng. Conflict]:

(Sosyoloji Sözlüğü) :
Sosyal yapının dinamizminin bir kaynağı ve sosyal bütünleşmeyi sağlayacak sosyal grup ve unsurlar arasındaki tabiî olaydır.Çatışma; değerler, statü sistemleri, güç ve kıt kaynaklar üzerinde avantaj sağlamak için ortaya konan bir faaliyet şeklidir. Çatışmada hasmane duyguların yer almasına ihtiyaç yoktur.Sanayi toplumlarını belirleyen faktörlerden biri de homojen, ikili sınıf çatışmasının yerini alan menfaat çatışmalarıdır. Bu çatımalar, belirli mekanizmalarla, kurallarla müesseseleştirilmiş ve R.'a Dahrendorf göre; çatımalar kurumlaştırılmıştır. Çatışma, uyum ve uzlama süreci, örgütlenmiş baskı gruplarının ortaya çıktığı demokratik yapılarda geçerlidir. (Bkz. Baskı Grubu)K. Marx'ın burjuvazi ve proleterya arasında kaçınılmaz gördüğü çatışma tezi, çağdaş çatışma modellerinde mahiyet değitirmiş, ahenkli bir bütünleşmede yapısal fonksiyonel bir görev üstlenmiştir. (Bkz. Marx, K.)L. A. Coser'e göre çatıma, birbirine karşıt ve farklı tutumların ortaya çıkmasına yardımcı olur. Çatışma, uyum ve düzen arasında yakın ilişki vardır. Bunlar bir bütünün,sosyal gerçeğin farklı somut yanlarıdır. Yeni sosyal dengelere kavuşmada çatışma, önemli bir rol üstlenmiştir. (Coser, L.A., 1964)Bu bakımdan çatışma, daha doğrusu müesseseleştirilmiş çatışma, sosyal sistemi yıkıcı, tahripkâr bir süreç olarak değil, kabûl gören, yeni çözümlere yönelen, çözümsüzlüğü ve tıkanıkları gideren bir yol olarak düşünülmelidir. Artık çağdaş çatımada asıl unsur sınıf kavgaları değil, sendikalar, partiler, sivil örgütler, parlamento, demokratik kurumlar ve çişitli baskı grupları arasındaki ilişkiler olmuştur.