çelişme


Results for "çelişme"

Turkish - German Dictionary

çelişme

(Turkish - German Dictionary) :
r Widerspruch, e Unstimmigkeit.
Turkish - German Dictionary

çelişmek

(Turkish - German Dictionary) :
widersprechen.
Turkish - Kurdish Dictionary

çelişmek

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
nakok bûn.
Turkish - Turkish dictionary

ÇELİŞME

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Aynı konu ile ilgili iki şeyin birbirini tutmaması.
Philosophical Dictionary

Çelişme ilkesi.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mebde-i tenakuz Fr. Principe de contradiction). Biçimsel mantığın temel ilkesi... Antik çağ Yunan düşünürü Aristoteles'in saptadığı bu ilke çeşitli biçimlerde dilegetirilmiştir. Çeşitli formüllerle dilegetirilen bu ilkenin kapsadığı anlam bir şeyin aynı zamarda hem doğru, hem yanlış olamayacağını saptar. Bu ilkeye göre mantıksal tutarlılık, ancak çelişmezlikle sağlanır. Bilginin temel niteliği olan bu mantıksal çelişmezlik'i doğanın, toplumun ve onlardan yansıyarak oluşan bilincin gelişme yasası olan eytişimsel çelişme'yle karıştırmamak gerekir. Devim, çelişme demektir; devimin bulunduğu her yerde (doğa, bilinç, toplum) çelişme vardır. Metafizik düşünme yönteminin büyük yanılgısı devimsiz soyut (kavram, önerme, kuram) un niteliği olan çelişmezliği devimli somut (doğa, bilinç, toplum) ta da aramış bulunmasıdır. Kaldı ki soyut kavram, önerme ve kuramlar da gelişmeye başladıkları an çelişmeye başlarlar. bkz. Mantık, Çelişme, Çelişmezlik, çelişik, Özdeşlik İlkesi, Üçüncü Durumun Olanaksızlığı.