İTTİBA


Results for "İTTİBA"

Turkish - Turkish dictionary

İTTİBA

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Uyma, arkasından gitme.
Ottoman - Turkish Dictionary

İTTİBA'

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tabi' olma. Arkasından gitme. İtaat etme. Tebaiyyet ve imtisal etme.(Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzun reçetesi: İttiba-ı Kur'andır! M.)(Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeye ittibaından hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor! L.)(Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa, Habibullah'a ittiba' edilecek. İttiba' edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur! L.)
Ottoman - Turkish Dictionary

İTTİBAEN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tâbi olarak, ittiba ederek, uyarak.
Islamic Glossary

İTTİBÂ

(Islamic Glossary) :
Tâbi olma, bağlanma, uyma.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Ey sevgili Peygamberim!Onlara de ki; eğer Allahü teâlâyı seviyorsanız ve Allahüteâlânın da sizi sevmesini istiyorsanız, bana ittibâ ediniz! Allahü teâlâ, bana ittibâ edenlerisever. (Âl-i İmrân sûresi: 31)Yâ Rabbî! Bize hakkı hak olarak göster ve ona ittibâ ile bizi rızıklandır. Bâtılı da bâtılolarak göster ve ondan kaçınmakla bizi rızıklandır. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)Peygamber efendimize ittibânın ufak bir zerresi, bütün dünyâ lezzetlerinden ve bütün âhiretnîmetlerinden daha üstündür. Hakîkî üstünlük; O'nun sünnet-i seniyyesine ittibâ etmektir.(Ahmed Fârûkî)Mezheb imâmlarına tâbî olmak, onları taklîd etmek demek; onların kendi emirlerini yapmakdemek değildir. Onların Kitâb'dan (Kur'ân-ı kerîmden) ve Sünnet'ten (hadîs-i şerîflerden)bildirdiklerine ittibâ etmektir. (Abdülvehhâb-ı Şârânî)Dört hak (doğru) mezhebden birine ittibâ etmeyen kimse, Ehl-i sünnetten (Resûlullahefendimiz ve dört halîfesinin yolundan) ayrılmış olur. (Ahmed Tahtâvî)