İnsan.


"İnsan." Kelimesi için arama sonuçları

Felsefe Sözlüğü

İnsan.

(Felsefe Sözlüğü) :
(Os. İns, Fr. Homme, Al. Mensch, İng. Man). Bilinçli ve toplumsal varlık... İnsan doğanın ürünüdür ve yaşambilimsel evrimin sonucudur. Yaşambilimsel evrimden insansal tarihe geçiş emek'le başlamıştır. İnsansal emeği hayvansal çabadan ayıran, bu emeğin bilinçli oluşudur. Emek ve bilinç, birbirlerinin koşulu olarak, insana özgü bir diyalektik ikileşmedir. Yüksek hayvan türlerinde beliren zekâ ve onunla sınırlı olarak gelişmiş bulunan çaba, evrim sonucunca, insansal bilinç ve bilinçli emeğe dönüşmüştür. Bu gelişme, pek uzun bir evrimin ürünüdür. Hayvansal zekâ ve çaba sadece doğadan yararlanmakla kalmış, doğayı yararına uygun olarak değiştirip ona egemen olunca insanlaşmıştır. İnsan, onu meydana getiren doğasal koşulların aşılmasıyle varlaşmıştır ve bu yüzden artık o doğasal koşullara indirgenemez. Bilinç ve eyleminin, birbirlerini karşılıklı olarak etkilemesiyle gerçekleşen uzun bir evrim sonunda alet yapmış ve hayvandan farklı olarak kendi kendini üretmiş'tir. Bundan başka hayvan tek başına da bir varlık olduğu halde, insan ancak toplumsal olarak bir varlıktır. "İnsan, toplumsal ilişkilerinin toplamıdır". bkz. İnsanbilim, Toplum.
Felsefe Sözlüğü

İnsansal İnsan.

(Felsefe Sözlüğü) :
(Os. İnsanî insan, Fr. L'homme humaine). Toplumsal insan... Bilimsel toplumculuğun kurucusu Karl Marx, insan anlayışını, 1844 El Yazmaları'nda verir ve şöyle der: "Üretim araçlarının özel mülkiyeti, insanı, kendisine yabancılaştırmıştır. Bu yabancılaşmanın ortadan kalkmasıyle insan, sadece bundan ötürü, insanlık özüne sahip olur. Bu, insanın, kendisini yeniden ele geçirişidir. İnsan, bunu, bilinçli olarak gerçekleştirir ve insansal insan'ın önceki gelişmesinde elde ettiği zenginliklerle daha da insanlaşmış olarak evrensel varlığına sahip çıkar" (Marx, Manuscrite 1844, Ed. Sociales, s.87). bkz. İnsan, Toplumculuk.