ücret


Results for "ücret"

Ottoman - Turkish Dictionary

ZUCRETVER

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Sıkıntılı.
Philosophical Dictionary

Ücret.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Ücret, Fr. Salaire, Al. Lohn, İng. Wages, İt. Salario). Anamalcı düzeyde işgücünün paraca değeri... XIX. yüzyıla gelinceye kadar ücret, işin paraca değeri sanılmıştır. Değer konusu üstündeki diyalektik inceleme, ücretin, işin değil işgücünün paraca değeri olduğunu meydana çıkarmıştır. İş, insanın ürününde billurlaşan emektir. İşgücüyse insanın çalışabilme gücdür. Ücret, insanın çalışabilme gücünün satın alınması karşılığında verilen paradır. İnsanın işiyle elde ettiği ürünün ekonomik değerinden daha az olan ücret, her ikisi arasındaki farktan ibaret olan artık değeri yaratır. Örneğin yirmi liralık iş sağlyan işgücüne on lira ücret verilerek on liralık artık değer elde edilir. bkz. Emek, Değer, Artık-Değer, Anamalcılık.
Dictionary of Economics

ASGARİ ÜCRET

(Dictionary of Economics) :
İşverenin işçiye ödemek zorunda olduğu en düşük ücrettir. Asgari ücretin saptanmasında en önemli olan işçinin verimi, yeteneği, cinsiyeti değil, asgari ölçüler içinde insanca yaşama ve çalışma olanağının sağlanmasıdır. 1971 tarihli 1475 sayılı İş Kanununun 33. maddesi asgari ücreti düzenlemiş bulunmaktadır. Bu maddeye göre, Hizmet akdi ile çalışan ve İş Kanunu kapsamına giren her türlü işçi ile gemi adamı ve gazetecilerin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için çalışma Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari hadleri en geç iki senede bir tespit olunur.Asgari ücret işçinin gıda, konut, giyim, sağlık ve ulaşım gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek ücrettir. İktisattaki asgari ücret ise, işçinin kendisini yeniden üretebilmesini sağlayacak biyolojik-tarihsel asgari ücret düzeyidir. (Ayrıca bk. Ücret Resimleri, Toplu Sözleşme, Ücret Tespitleri)
Dictionary of Economics

EN DÜŞÜK ÜCRET

(Dictionary of Economics) :
(Asgari Ücret)
Dictionary of Economics

GERÇEK ÜCRET İŞSİZLİĞİ

(Dictionary of Economics) :
Teoriye göre serbestçe işleyen emek piyasaları tam istihdamı sağlar. Çünkü eğer işsizlik varsa ücretler düşer, emek arzı kısılır, emek talebi çoğalır ve işsizlik ortadan kalkar. Görüldüğü gibi işsizliğin ortadan kalkmasını ücretlerin işsizlik karşısında gerilemesi, yani esnekliği sağlamaktadır, dolayısıyla eğer ücretler sertse, yani sendikaların varlığı gibi nedenlerle emek piyasanının gerektirdiği düzeye düşemiyorsa işsizlik giderilemez. Buna gerçek ücret işsizliği denir. Gerçek ücret işsizliğini ölçmek güçtür. Çünkü piyasayı temizleyecek ücret düzeyinin ne olduğunu bulmak pratik olarak imkansız gibidir. 1930ların işsizliğinin sebebi olarak da gerçek ücretlerin denge düzeyinin üzerinde olması gösterilmiş, ancak bu görüş o zamanlar taraftar toplayamamıştı. Çünkü hem sendikalaşma oranı hem de ücret düzeyi zaten düşük idi. Ancak 1970lerden sonra Avrupa ve ABDde yükselen işsizlik oranında gerçek ücret işsizliğinin hayli payı bulunduğu görüşü iktisatçılar arasında taraftar bulmaktadır. Çünkü günümüzde sendikalaşma oranı yüksektir, ayrıca gelişmiş ülkelerde gerçek ücretlerin satınalma gücünde epey yükselmiş bulunmaktadır.