AR


Résultats pour "AR"

Glossaire islamique

ARABÎ AYLAR

(Glossaire islamique) :
Hicrî senenin on iki ayı (Bkz. Kamerî Aylar). Hicrî takvimde kullanılan Arabî ayların adlarısırasıyla şunlardır: 1. Muharrem, 2. Safer, 3. Rebî'ul-evvel, 4. Rebî'ul-âhir, 5. Cemâzil-evvel, 6.Cemâzil-âhir, 7. Receb, 8. Şa'bân, 9. Ramazan, 10. Şevvâl , 11. Zilka'de, 12. Zilhicce.
Glossaire islamique

ARABÎ SENE

(Glossaire islamique) :
Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'den Medîne'ye hicret ettiği mîlâdî 622senesinden başlayan kamerî veya şemsî sene. (Bkz. Hicrî Kamerî Sene, Hicrî Şemsî Sene)
Glossaire islamique

ARAFÂT

(Glossaire islamique) :
Mekke-i mükerreme şehrinin yirmi beş kilometre güneydoğusunda bulunan ve haccınfarzlarından biri olan vakfenin yapıldığı mübârek yerin adı.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:(Hac mevsiminde ticâretle) Rabbinizden rızık istemenizde bir günâh yoktur. Arafât'tan(döndüğünüzde) Meş'ar-i Haram'ın yanında (tehlîl ve telbiye ile) Allah'ı zikredin, anın. O,size nasıl hidâyet ettiyse, siz de O'nu öylece anın... (Bekara sûresi: 198)Arefe günü Allahü teâlâ Arafât'ta vakfe yapanlardan râzı olur. Sonra onlarlameleklere karşı iftihâr ederek; "Bunlar ne isterler ki işlerini bırakıp burada toplandılar"der. (Hadîs-i şerîf-Müslim)Haccın farzlarından biri de arefe günü Arafât'ın (Vâdî-yi Ürene) denilen yerinden başka herhangi bir yerinde, öğle ve ikindi namazlarından sonra bir miktar vakfeye durmaktır. Arefe günüveya gecesi Arafât'ta bulunmayan veya Arafât'tan geçmeyen hacı olmaz. (İbn-iÂbidîn-Mevkûfât)Sevgili Peygamberimiz vefâtına yakın meşhur vedâ hutbesini Arafat'ta okudu. Âdemaleyhisselâm ile Havva vâlidemiz Cennet'ten ayrılıp yeryüzüne indirilince Arafat'ta buluştular.Bir rivâyete göre buraya bu yüzden buluşup, tanışmak mânâsına Arafat denm iştir. (Zerkânî)Arafât dağıdır bizim dağımız,Orada kabûl olur duâlarımız.Medîne'de yatar Peygamberimiz,Yâ Muhammed cânım arzular seni.(Yûnus Emre)
Glossaire islamique

ARASÂT MEYDANI

(Glossaire islamique) :
Öldükten sonra insanların ve diğer canlıların diriltilip toplanacakları meydan. Burayamevkıf ve mahşer de denir. (Bkz. Mahşer)Kıyâmet günü eshâbımdan herbiri, kabirlerinden kalkarken, vefât ettiği memleketinbütün mü'minlerinin önlerine düşerek ve onları nûr ve ışık saçarak Arasât meydanınagötürür. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)Kıyâmette herkes Arasât meydanında elli mevkıfte (yerde) durdurulur. Her mevkıfte binsene kalırlar. (Kadızâde Ahmed Efendi)Arasât meydanında meşakkat (zorluk) ve sıkıntıda olanlar, kâfirler ile fâsıklardır(günahkârlardır). Onların hâlleri çok korkunç olup, güneş başlarına bir mil kadar yakın gelir.Herkes günâhı kadar terler. Kimi dizine, kimi boğazına, kimi tepesine ka dar ter içinegömülürler. (İmâm-ı Birgivî)Üzüntü ve pişmânlık ve kendine yanmaktan,Bir hasrettir yükselir, Arasât meydanından,Anne, gözünün nûru evlâdını tanımaz,Kardeş, ciğer pâresi kardeşini aramaz.(Mevlânâ Muhammed Rebhâmî)
Glossaire islamique

ARÂZİ-İ MÎRİYYE

(Glossaire islamique) :
Mîrî yâni devlete âit topraklar. Harp ile alınarak, gâziler arasında taksim edilmeyip,beytülmâle (devlet hazînesine) bırakılan veya uşr yâhut harac toprağı iken sâhibi ölüp, hiçmîrasçısı bulunmayan topraklar. Arâzi-i Memleket, Arâzi-i Emîriyye de d enir.Memleketimizde arâzi-i mirîyyenin çoğu devlet tarafından vakıf edildiğinden veyâ milletesatıldığından, her iki şekilde de, Anadolu ve Trakya'daki toprakların hemen hepsi milletinmülkü olup, uşurlu olmuştur. Herkesin tarlası, bahçesi, kendi mülküdür . Bu sebeble mahsûlünuşrunu vermeleri farzdır. (Seâdet-i Ebediyye)Arâzi-i mîriyye sultânın tesbit edeceği bedel ile satılır veya kirâya verilir. Bedel ve ücret,harac vergisi sayılır. Yâhud her sene mahsûlün yüzdesi alınmak üzere tapu ile müslüman vemüslüman olmayan vatandaşlara kirâya verilir. Osmanlılar zamânınd a kirâlar, hizmetlerinekarşılık askere ve subaylara verilirdi. (Ebüssüûd Efendi)