Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Begins with
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
BORSA
Results for "BORSA"
BORSA SİMSARI
(Dictionary of Economics) :
Müşteri ile borsa acenteleri arasında aracılık yapan kimse.
BORSA SPEKÜLASYONU
(Dictionary of Economics) :
Borsada mal ya da değerli kağıtların fiyat değişmelerinden yararlanarak kazanç sağlama işi. Spekülasyon yapanlar bir değerli kağıdı fiyatı düşükken alıp yüksek iken satarak, ya da tersini yaparak kazanç sağlamaya çalışırlar. Onların bu davranışı fiyatların aşırı düşmesine ya da yükselmesine sebep olur ve fiyatlarda büyük dalgalanmalar görülür. Sözgelimi değer kazanmaya başlayan bir hisse senedine talep arttıkça fiyatı yükselir, fiyatı yükseldikçe talebi artar. Fiyatın en yüksek olduğu noktada satanlar kazançlı çıkarlar. Değer kaybeden bir senete ise talep azalır, talep azaldıkça da değer düşer. Burada fiyatın en düşük olduğu noktada alanlar kazançlı çıkar. Spekülasyona çok açık olması borsaları, özellikle de hisse senedi borsalarını çok hassas kılar. Savaş beklentisi, siyasal çalkantı gibi haberler hemen dalgalanmalara neden olur.
borsacı
(Turkish - English dictionary) :
speculator.
BORSADA DEPORT
(Dictionary of Economics) :
Bu tür borsa alımlarında, bir süre sonra düşük fiyattan tekrar geri verme şartı vardır. Spekülatörler fiyatının düşeceğini bekledikleri senetleri vadeli olarak satmaya başlarlar. İleride vadesi geldiğinde, ucuz fiyattan alıp vermeyi hesaplamaktadırlar. Ancak vadesi geldiğinde taahhüde girdikleri senedi piyasada bulamazlarsa, sözlerini yerine getirebilmek için deporta baºvururlar, yani o senetten vereceklere daha sonra eksik fiyattan geri vereceklerini belirtirler.
borsada oynamak
(Turkish - German Dictionary) :
spekulieren.
««
«
1
2
3
4
5
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
HÜSEYİN-İ CİSRÎ
damar sertliği
AMONYAKLAYICI BAKTERİLER
blepharism
ÇIKTI
SİPEH
likewise
packet header
TENSİF
solîn
Müslümanlık.
şöhret
Keyword Searches
ılık (73820k)
çüş (63601k)
açık (50559k)
HÂDİS (38146k)
balık (35872k)
İNDÎ (34142k)
çatı (33283k)
credit an amount to s.o.´s account (32811k)
necesen (32672k)
hasır (32044k)
hercai (30638k)
PÜRYAN (28115k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries