BUZUL


Results for "BUZUL"

Ottoman - Turkish Dictionary

BÜZUL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yarılmak, inşikak.
Meteorological Glossary

BUZUL

(Meteorological Glossary) :
(ICEBERG) [i]Karasal kökenli, hareketli deniz bulutları. Kara üzerinde oluşan buzullar zamanla oldukça fazla birikirler,şişerler ve bunun sonucunda da kıyı kesimlerdeki buz kütleleri ana buzuldan ayrılarak ya denizler içerisinde salınarak durur ya da akıntının etkisiyle okyanuslarda dolaşırlar. Antarktik Kıtasında bulunan dev buzullar onlarca kilometre genişliğinde yüzlerce kilometre uzunluğundadır ve deniz seviyesinden yukarıda kalan kısmının yüksekliği 90-100 metreye kadar uzanır. Bu tür bir buzulun denizin altında kalan kısmı da 700-800 metre civarındadır. Arktik Kıtasında buzulların boyutları biraz daha küçüktür. Daha çok üç büyük ada şeklindedir ve Labrador akıntısıyla beraber kopan parçalar okyanusta gezerek 40 ile 50 ° enlemlerine kadar gelebilirler.
Turkish - English dictionary

buzul

(Turkish - English dictionary) :
glacier. devri geol. glacial period, ice age. kaynağı glacial spring.
Meteorological Glossary

BUZUL ANTİSİKLONU

(Meteorological Glossary) :
(GLACIAL ANTICYCLONE) [i]Her iki kutup noktası civarında oluşan, yarı durağan yüksek basınç merkezleri.
Meteorological Glossary

BUZUL AŞAMASI

(Meteorological Glossary) :
(GLACIAL PHASE) [i]Buzul çağı döneminde, kutup bölgelerinden ekvatora doğru buzul tabakalarının uzandığı periyot. Buzul tabakalarının kuzeye (güney yarımkürede) veya güneye (kuzey yarımkürede) uzanabilme sınırı 75 ° enlemi ile sınırlı tutulmaktadır.