Bilgelik.


"Bilgelik." Kelimesi için arama sonuçları

Fəlsəfə Sözlüğü

Bilgelik.

(Fəlsəfə Sözlüğü) :
(Os. Hikmet, Fr. Sagesse, Al. Weisheit, İng. Wisdom, İt. Saggezza). Genel anlamda bilgililik, antik çağ Yunan felsefesinde akla uygun davranmak, stoacılara göre doğaya uygun davranmak... Antik çağ Yunan felsefesi bir bilgelik felsefesidir, mutluluk ancak bilgelikle mümkündür. Bilgelik en üstün iyi, erdem ve mutluluk'tur. Felsefenin ilk adı bilgelikti. Ancak bu bilgelik, töresel (alâkî) alandaki bilgeliktir. Ançat çağ Yunan düşünürlerinin çoğu, örneğin Protagoras (İ.Ö. 485-411) ve Sokrates (İ.Ö. 463-400), fizik alanında hiç bir kesin bilgi elde edilemeyceğine inanıyorlardı. Sokrates, Bir şey biliyorsam hiç bir şey bilmediğimdir, derken, fizik alanından söz etmektedir. Sokrates'e göre kesin ve gerçek bilgi töresel alandadır. Kişi, kendini bilmeli, tanımalıdır. Kişiler, bilmedikleri için kötüdürler. Erdem, bizim yapımızda saklıdır ve ancak öğrenmekle meydana çıkar. Erdem, bilgidir. Kişilerin içinde uyuyan bu ortak eğilim ançak öğretimle canlanır. Yaramıza bıçak vurduruyoruz, çünkü aklımız ve bilgimiz ilerdeki büyük acıdan korunmak içcin şimdiki küçük acıya katlanmamızı gerektiriyor. Acıdan kaçmak ve hazza ulaşmak, bedensel hoşlanmaların peşinde gitmekle değil, aklın ve bilginin peşinde gitmekle gerçekleşir. Bu bilgiyi bilmediğimiz sürece zorunlu olarak ilerdeki acısını düşünmeden yakın hoşlanmayı seçeceğiz, bu bilgiyi biliyorsak ilerdeki hoşlanmayı düşünerek yakın acıyı seçmek zorundayız. Her iki tutumumuz da bir zorunluluktur ama bu iki zorunluluktan akla ve bilgiye uygun olanını seçmek özgürlüktür. Özgürlüğü bilgelik sağlar... Bir başka anlamda bilgelik, ölçülülüğü belirtmektedir. Yunan düşünürü Epikuros'a (İ.Ö. 341-270) göre bilgelik, erdem yoluyla varılan yüksek duygusuzluk (ataraksiya) halidir, salt sükûndur. bkz. Bilgi, Bilgicilik, Ataraksiya.