CAMİ


"CAMİ" Kelimesi için arama sonuçları

Osmanlıca - Türkçe Sözlük

CAMÎ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
(Molla Camî) Hi: 817-898 Büyük bir İslâm müellifidir. Asıl adı: Abdurrahman'dır. Yüze yakın eser vermiştir.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

CAMİ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
İslâm mâbedi. İbadet yeri olan bina. * Cem'edici, toplayıcı, içine alan. * Cem'etmiş, toplamış bulunan, hâvi ve muhit olan. * Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtu Vesselâm bütün evvel ve âhir güzel isim ve ahlâkı kendisinde cem'ettiğinden dolayı ona verilen bir isimdir. * Ehl-i Hadis ıstılahınca da; Buhâri Hadis kitabları gibi, babların sekizini birden cem' eden büyük hadis kitablarına da Câmi denir veya Sünen ismi verilir.
Rüya Tabirleri Sözlüğü

CAMİ

(Rüya Tabirleri Sözlüğü) :
Büyük cami melike, küçükleri ise oranın yöneticisine; şeref ve itibara, Cami ve mescid sultan ve onun adamlarına, hakim ve kadılara, alim ve fıkıhçılara, kadri yüce ve muhterem bir kadına; çarşı ve ticarete, Camiye girmek dini emirleri yerine getirmeye, müslüman kimliğini muhafaza etmeye, Cami yaptırmak bilgin ve önder olmaya, hacca gitmeye, dindar bir kadınla evlenmeye, uyanıkken cami yaptırmaya yahut başka bir hayır işlemeye; Camiye ilave yaptırdığını görmek ziyade hayırlara, Camiden içeri girip seddeye kapanmak tövbe hidayete, Camiyi açık bulmak hayır ve bereket kapılarının açılmasına, kapalı bulmak ve içeri girememek işlerin güçleşmesine, arzu ettiği şeyin biraz gecikmesine, Bir vasata ile camiye gitmek akrabasından ilişkiyi kesmeye, Camide öldüğünü görmek nasuh bir tövbe ile dünyadan ayrılmaya, Caminin kapıları, üst düzey yöneticilerin en yakın adamlarına, Camide namaz kılmak ve bunu tamamlamak arzu ve isteğinin tamam olmasına, İmama uyup namaz kıldığını görmek rahmet üzere olmaya ve bazı işlerine başkasına havale etmeye; Camine bir noksanlık yahut çirkin bir fiil görmek, o mescidin bulunduğu yerin insanlarının vaziyetlerine; görülen iyilikler ise, gene onların iyiliklerine delate eder. ( Ayrıca Bakınız; Namaz, Mihrab, Minber, Minare.)
Türkçe - İngilis lüğət

cami

(Türkçe - İngilis lüğət) :
,-ii, -si mosque. yıkılmış, ama mihrabı yerinde. colloq. She is still beautiful in spite of her age.
İslami Terminlər Lüğəti

CÂMİ'

(İslami Terminlər Lüğəti) :
Toplayan.1. Müslümanların ibâdet etmek için toplandıkları yer, mâbed. (Bkz. Mescid)Hayızlı ve cünüp olanın Câmi'e girmesi harâmdır. Abdestsiz olanın girmesi mekruhtur.(Molla Hüsrev)2. Allahü teâlânın ism-i şerîflerinden. Çeşitli hakîkatleri ve enfüs (iç) ve âfâktaki (dıştaki)zıt işleri birleştirici, kıyâmet gününde yeryüzünde olan cinleri, insanları ve mahlûkâtı bir arayagetirici insanların dağılmış bulunan et, kemik, kafa ve diğer organlarını tekrar birleştirici.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Ey Rabbimiz, muhakkak ki sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde insanlarıcâmi'sin. Şüphesiz Allah vâdinden dönmez. (Âl-i İmrân sûresi: 9)3. Hadîs kitaplarında yer alan sekiz bâbın hepsini içine alan kitaplar. Bu sekiz bâb şunlardır:a) İlm-i tevhîd ve sıfat, b) Sünen, c) Rikâk, d) İlmü'l âdâb, e) Tefsîr, f) Sîre, g) İlmü'l fiten, h)İlmü'l menâkib.