CEBEL


Results for "CEBEL"

Ottoman - Turkish Dictionary

VERA-İ CEBEL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Dağın arkası.
Ottoman - Turkish Dictionary

ZİRVE-İ CEBEL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Dağ tepesi.
Sociological Dictionary

GÖÇEBELİK [İng. Nomadism]:

(Sociological Dictionary) :
Yılın belirli sürelerinde, belirli yönlerde veya sürekli olarak yer değiştirmedir. Göçebelik tam ve yarı göçebelik olarak ikiye ayrılmaktadır. Tam göçebelikte dar ve geniş çevre istismarcılığı yagındır. Yarı göçebelik ise; bizim kültürümüzde olduğu gibi zaman zaman yer değiştirmenin hayırlı ve bereketli olacağı düşüncesine dayanmaktadır.Türk kültür ve medeniyet tarihinde, yarı göçebeliğin ve yerleşik hayatın birlite görülmesi, bazı tarihçilerin göçebeliği ve yerleşik hayatı mutlak olarak birbirini takip eden evrelerle ele almaları fikrine ters düşmektedir. Yarı göçebeliğe konar-göçerlik de denmektedir. Köy topluluğu ile göçebe topluluklarını birbirine karıştırmamak gekir. Türkiye'deki göçebe topluluklar aşiretler şeklinde görülmektedir. Bunlar gayrî resmî ve kademeli bir teşkilâta sahiptir. Kademe, kabile, oba ve çadırlardan meydana gelir. Yerleşik köy topluluğunda olduğu gibi göçebelerde de menkul, gayri menkil, toplu ve özel mülkiyet şekilleri görülebilmektedir. (Kafesoğlu İ, 1983, Baykara, T., 1984, Ögel, B., 1978)
Islamic Glossary

CEBEL-İ NÛR

(Islamic Glossary) :
Nûr dağı. Mekke-i mükerreme yakınında Peygamber efendimize ilk vahyin geldiği mübârekdağ. Hirâ, Hirâ Nûr dağı da denir.Peygamber efendimiz, peygamberliği bildirilmeden önce yanına yiyecek alarak Cebel-iNûr'a gider burada bir kişinin kalabileceği büyüklükte olan ve Hirâ mağarası adı verilen yerdetefekkür ve ibâdetle meşgul olurdu. Kırk yaşında Ramazanın on yedinci P azartesi gecesi Hirâmağarasında yine tefekkür hâlindeyken Cebrâil aleyhisselâm kendisine Alak sûresinin ilk beşâyetini getirdi. (Yûsuf Nebhânî, Kastalânî)
Islamic Glossary

CEBEL-İ RAHMET

(Islamic Glossary) :
Null