CEMİL
VESİLE-İ CEMİLE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Güzel sebep. Güzel fırsat.
CEMÎL (El-Cemîl)
(Islamic Glossary) :
Allahü teâlânın isim-i şerîflerinden. Cemâl sâhibi. (Bkz. Cemâl)Allahü teâlâ Cemîldir, cemâl sâhiblerini sever. (Hadîs-i şerîf-Bahr-ur-Râik)
Sabr-ı Cemîl
(Islamic Glossary) :
Başa gelen belâ ve musîbetten dolayı feryad etmeden, insanlara şikâyette bulunmadanyapılan sabır, gösterilen tahammül.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:(Ya'kûb aleyhisselâm, oğullarına) dedi ki:Hayır, nefisleriniz sizi aldatıp böyle (büyük) birişe sürüklemiş. Artık bana düşen sabr-ı cemîldir. Sizin bu yaptıklarınız üzerine sabrımlaAllahü teâlâdan yardım isterim. (Yûsuf sûresi: 18)Sabır, kazâya rızâ göstermekten dolayı değil de başka maksadlarla olursa, buna sabr-ı cemîldenmez. (İsmâil Hakkı Bursevî)
acemileşmek
(Turkish - English dictionary) :
to make careless mistakes, blunder.
acemilik
(Turkish - English dictionary) :
lack of experience, awkwardness, clumsiness. çekmek to suffer from inexperience. etmek to make a careless mistake, blunder.