DOĞUM


Results for "DOĞUM"

Meteorological Glossary

GÜNDOĞUMU

(Meteorological Glossary) :
(SUNRISE) [i]Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi hareketi sonucunda, her gün güneşin doğu yönünde, ufukta görünmesidir. Gündoğumu zamanı için değişik ölçütler kullanılır. A.B.D.' de, gündoğumu için deniz yüzeyinde güneş diskinin üst tarafının görünmesi yeterli iken İngiltere'de diskin merkezinin görünmesi gerekir. Gündoğumu zamanı daima ortalama deniz seviyesine göre hesaplanır.
Meteorological Glossary

GÜNDOĞUMU VE GÜNBATIMI RENKLERİ

(Meteorological Glossary) :
(SUNRISE AND SUNSET COLOURS) [i]Gündoğumu ve batımı sırasında gökyüzü değişik renklere bürünür. Güneşten gelen haliyle beyaz ışık, değişik renkleri içinde taşıyan bileşik bir ışıktır. Renk tayfında bulunan her türlü renk gün ışığı içinde vardır. Günbatımı ve doğumu sırasında güneşten gelen beyaz ışık atmosfer içerisinde daha fazla yol kat edeceğinden, atmosfer içerisinde bulunan ve havadan daha yoğun olan su damlacıkları ve kirletici parçacıklarla karşılaştığında kırılmalar ve yansımalar sonucunda şiddetini kaybederek sarı, turuncu ve kırmızımsı renge döner. Hava temizse güneş batarken sarı renge, eğer havada toz ve su parçacıkları varsa o zaman batan güneşin rengi turuncu veya kırmızıya döner. Sabah ve akşam saatlerinde güneşin aldığı renge göre gökyüzü ve bulutların rengi de değişir.
Dream Dictionary of Phrase

DOĞUM

(Dream Dictionary of Phrase) :
Hamile kadının kız doğurması erkek çocuk doğuracağına, erkek çocuk doğurması kız doğurmasına, Annesinin kendini doğurduğunu görmek hasta için vefata, yoksul için ona yardım edecek birine, zengin için malını israf etmeye yahut mal ve varlık üzerindeki tassarrufunun kısıtlanmasına, mahkemelik bir işi olanın davayı kazanmasına, eşi hamile olanın erkek çocuk doğurmasına, Kadının ağzından doğum yapması vefatına, Erkeğin doğum yaptığını görlmesi hastalanmasına, Kız doğurmak sıkıntılardan kurtulmaya ve sevince, Erkek çocuk doğurmak müjde ve kurtuluşa, Hayvan doğurmak, o hayvanın mizacında bir çocuk doğurmaya, Doğum sıkıntının geçmesine, rahatlığa, tövbe etmeye ve borcu ödemeye, Bekarın doğum yapması evlenmesine delalet eder.
Turkish - English dictionary

doğum

(Turkish - English dictionary) :
1. birth. 2. year of birth. 3. confinement. 4. delivery, parturition. günü birthday. kontrolü birth control. kontrol hapı contraceptive pill, the pill. öncesi 1. prenatal, antenatal. 2. prenatal period. sancısı 1. labor pain. 2. birth pangs (of a new situation). sigortası maternity insurance. sonrası 1. postnatal. 2. postpartum. 3. postnatal period. tarihi date of birth. yapmak to give birth to a child.
Turkish - English dictionary

doğumevi

(Turkish - English dictionary) :
,-ni maternity hospital.