EB
EBEDHANE
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
f. Kabir, mezar.
EBEDÎ
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Sonsuza ve ebediyete âit. Ebediyete dâir ve müteallik.(Kur'ân bize bu âlemin fâni, geçici olduğunu, herşeyin devamlı değiştiğini ve takdir edilen bir zaman sonunda sona erdiğini ve ereceğini belirtiyor. Madde âleminin bir başlangıcı ve sonu olduğunu bundan da anlıyoruz. Kur'ân, bize ebedî âlemin varlığını da haber veriyor, bu dünya hayatının ebediyet âlemine geçiş için bir hazırlık, tekâmül ve geçiş dönemi olduğunu, ebediyet âlemindeki hayata uygun bir varlık olmak için bu dünyada Allah'ın emir ve kanunlarına uygun yaşamak gereğini hatırlatıyor ve emrediyor.)
EBEDİYYEN
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Ebedî olarak, ilel-ebed. * Hiç bir vakit, hiç bir zaman.
EBELET
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Çok yemekten gelen ağırlık, hazımsızlık.
EBEN
(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Töhmetli, kabahatli kişi. * Adâvet, düşmanlık.