EHLÎ


Results for "EHLÎ"

Kurdish - Turkish dictionary

ehliyet

(Kurdish - Turkish dictionary) :
ehliyet.
Turkish - Turkish dictionary

EHLİYET

(Turkish - Turkish dictionary) :
s. 1. Yeterlik. 2. Yeterlik belgesi: Şoför ehliyeti.
Islamic Glossary

EHLİYET

(Islamic Glossary) :
Salâhiyet, elverişlilik. Kişinin borçlandırma ve borçlanmaya elverişli olması. Akıllı olmak,iyiyi kötüden ayırabilmek.Alış-verişin sahîh (dînen doğru, mûteber) olması için, alıcı ve satıcıda ehliyet şartı aranır.Akıllı olmayan çocuk, velîsinin (meselâ babasının) izni olsa da, alış-veriş ehliyeti olmadığı için,yaptığı alış-veriş sahîh değildir. Çocuk yedi yaşında akıllı olur. (Hamza Efendi)
Turkish - English dictionary

ehliyet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. competence, competency, fitness. 2. driver´s license. sınavı qualifying test.
Islamic Glossary

Ehliyet-i Edâ

(Islamic Glossary) :
Şahsın dînen geçerli olacak şekilde iş yapabilmeye elverişli olması.Ehliyet-i edâ, bizzat iş yapabilmeyi te'min eden aktif bir ehliyet çeşididir. İnsan bu ehliyetisâyesinde başkaları ile tek başına hukûkî muâmelelerde bulunur. İşleri üzerine, mes'ûl olmak,alacaklı veya borçlu olmak gibi bir takım netîceler doğar. Ehliyet-i edâ, mecnunlarda(delilerde) ve çocuklarda vs. eksikdir. Akıllı olan ve bülûğ (erginlik) çağına gelenlerde tamdır.(Serahsî)