EMEK


Results for "EMEK"

Dictionary of Economics

EMEKLİ SANDIĞI

(Dictionary of Economics) :
Memur statüsündeki devlet personelinin malülük, ihteyarlık ve ölüm sigortalarını karşılayan tüzel kişiliğe sahip sosyal güvenlik kurumu. 1950 tarihinde, 5434 sayılı kanunla kurulmuş, sonradan bu kanunda birçok düzelkme yapılmıştır.ekeli Sandığı son yıllarda devlet memurlarına borç verme hizmetide yapmaktadır. Dileyen memur maaşının belli bir katına kadar borç alabilmektedir. Emekli Sandığı elindeki fınlarla yatırım faaliyetlerine de girişmiştir. Elindeki fonları daha çok otel işletmeciliğinde kullanmaktadır.
Dictionary of Economics

EMEK MOBİLİTESİ

(Dictionary of Economics) :
İşgücünün akışkanlık derecesi. Emek piyasası analizlerinde genellikle emek mobilitesinin tam olduğu varsayılır. Yani iki bölge arasında ücret farkı varsı, işgücü bu iki bölge arasında ücret farkı kaybolana kadar hareket eder. Ancak bu düzeyde akışkanlık gerçek hayatta yoktur. Dolayısıyla emek mobilitesinin eksikliği yüzenden emek piyasalarının işleyişi aksar. Bu mobilite eksikliğinin birçok nedeni vardır, çünkü sözkonusu olan insandır ve insalar genellikle fazla gelire doğru hareket göstermekle birlikte başka unsurların da etkisi altında kalmaktadırlar. Doğup büyüdüğü yere ve çevresine bağlılık ve alışkanlık, güvenlik, çevre koşulları gibi unsurlar bunlar arasında sayılabilir.
Dictionary of Economics

EMEK PİYASASI

(Dictionary of Economics) :
Emek gücünün alınıp satıldığı piyasa. Kapitalizmin ortaya çıkışındansonra tarımın itmesi sonucu kentlerde emek gücünden başka satacak bir şeyi olmayan insan yığınları oluştu. Bunlar işçi sınıfını meydana getirdiler. Bu süreç emek gücünün metalaşmasına neden oldu. Emek gücü, herhangi bir mal gibi alınıp satılan ve değeri arzına ve talebine göre değişen bir mala dönüştü. Böylece emek piyasaları ortaya çıktı. Bu piyasalar önceleri serbest rekabet piyasalarına benziyordu. GÜnümüzde ise işçi ve işveren sendikalarının kurulmasıyla daha çok bilateral monopola (iki yanlı tekel) benzemektedirler. Gerek iki tarafın sendikalarının varlığı ve gerekse devletlerin bu piyasalara ilişkin birçok yasal düzenlemesi (asgari ücret yasası gibi) ile yoğun müdahaleye tabi piyasalardır.
Dictionary of Economics

EMEK ŞÖVALYELERİ

(Dictionary of Economics) :
ABD işçi sınıfı tarihinin ünlü örgütlerinden biridir. 1869da kurulan ve çalışanların haklarının savunulmasını amaçlayan örgüt. Kısa zamanda büyük taraftar topladı ve üye sayısı 1880 yılına gelindiğinde bir milyonu aştı. Sonradan gerek örgütün bazı strateji hataları yapması ve gerekse provokasyonlar sonucu itibarı azaldı. 1917de faaliyetlerini durdurdu.
Dictionary of Economics

EMEK TALEBİ

(Dictionary of Economics) :
İşverenlerin talep ettiği emek miktarı. Ekonominin toplam emek talebi tek tek işletmelerin emek taleplerinin toplamıdır. İşletmelerin emek talebi ise türev taleptir, yani mal piyasasındaki talebe bağlıdır. Mal talebi artınca işletmeler üretimlerini artırmaya karar verirler ve bu da emek talebinin yükselmesine neden oldu. Ancak son zamanlarda gelişmekte olan yeni teknolojilerin üretim miktarı ile emek talebi arasındaki bağı zayıflattığı söylenmektedir. Bir başka ifade ile üretim artışı, emek talebinde büyük çapta artışlar olmadan da gerçekleştirilebilmektedir.Emek talebinin reel ücretin azalan fonksiyonu olduğu kabul edilir. Bunun nedeni işletmelerin emek taleplerinin artmasının üretim artışına bağlı olamsıdır. Üretim artışı ise kısa dönemde azalan getiriye tabidir, çünkü üretim arttıkça emeğin marjinal verimliliği düşer, böyle olunca emeğin marjinal ürün değeri de düşer. Bu durumda kar maksimizasyonunun sürebilmesi için mürjinal ürün değerindeki azalmaya paralel olarak reel ücretlerinde düşmesi gerekir. Tabii bu tahlil veri teknolojik koşullar altında geçerlidir. Teknolojik yenilikler emeğin marjinal verimliliğini artırabilir, o takdirde emek talebi reel ücretler aynı iken de artabilir.