EMEK


Results for "EMEK"

Dictionary of Economics

EMEK YOĞUNLUĞU

(Dictionary of Economics) :
Belirli bir sürede daha fazla emek miktarının aynı emek gücü kullanılarak harcanması. Marxist teoride artık değer oranının artırılmasının yollarından biri olarak görülür. Bant sistemi bu amaca yönelik çabaladan biri olarak görülür. Bu sistemle emeğin hem verimliliği artırılmış, hem de yoğunluğu yükseltilmiştir. İktisat tarihçileri fabrika tipi üretim yerine geçişin de aynı nedenle açıklanabilceğini düşünmektedirler. Fabrika çalışmanın denetimini mümkün hale getirmiş böylec emek yoğunluğu artırılabilmiştir.
Dictionary of Economics

EMEK-YOĞUN TEKNOLOJİ

(Dictionary of Economics) :
Öteki üretim faktörlerine göre emek faktörünü görece fazla kullanan teknolojilere emek-yoğun teknoloji denir. Avrupada 19. yüzyılda meydana gelen teknolojik gelişmeler bazı teorisyenler tarafından emek yoğun teknolojilerden sermaye yoğun teknolojilere geçişle açıklanmaktadır. Kapitalizmde hangi teknolojinin kullanılacağını etkileyen önemli bir unsur da faktör fiyatlarıdır. Hangi faktör pahalılaşırsa, ötekini daha çok kullanan teknolojilerin tercih edilmesi kar maksimizasyonu ilkesinin gereğidir. 19. yüzyıl Avrupasında işçiler 8 saat çalışma hakkını elde ettiler, reel ücretlerde de artışlar sağlandı. Bu durum sermaye yoğun teknolojilere geçişi hızlandırdı.Günümüzde gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelere de emek yoğun teknolojilerin kullanılması önerilmektedir. Çünkü bu ülkelerde emek hem bol, hem de ucuzdur. Dolayısıyla emek yoğun teknolojiler hem istihdam sorununun çözümüne yardımcı ola ak, hem de maliyet avantajı sağlayacaktır. Ancak bu tez oldukça sınırlı olarak uygulanabilir. Çünkü birçok malın üretimi ancak sermaye yoğun teknolojilerle mümkündür, ayrıca sermaye yoğun teknolojinin sağladığı verimlilik artışı birçok malda emek yoğun teknolojinin sağladığı ucuzluk avantajını etkisiz hale sokmaktadır. O nedenle emek yoğun teknolojiler bayındırlık, temizlik vb. bazı işlerde geçerlidir.
Dictionary of Economics

İŞÇİ EMEKLİLİĞİ

(Dictionary of Economics) :
Bedeni ve fikri olarak çalışma gücünün zayıflaması nedeniyle işçinin çalışma hayatından çekilmesi. Türkiyede işçiler Sosyal sigortalar Kurumundan emekli olmaktadır. Kadın işçilerin emeklilik yaşı 55, erkeklerinki ise 60 olarak belirlenmiştir. Kadınların emekli olabilmeleri için fiilen 20 sene, erkeklerin ise 25 sene çalışmaları gereklidir.
Dictionary of Economics

TERSİNE DÖNEN EMEK ARZ EĞRİSİ

(Dictionary of Economics) :
Ücret seviyesi artarken, önce çalışmak isteyenlerin miktarında bir artış meydana gelmekte, fakat bir noktadan sonra emeğini arzeden işçi sayısında ücret seviyesinin artmasına rağmen bir azalma görülmektedir. İşte ücret ile çalışan işçi sayısı arasında bu tür ilişkiyi gösteren eğriye tersine dönem emek arz eğrisi denir.
Dictionary of Economics

VASIFLI EMEK

(Dictionary of Economics) :
Deneyim sahibi, mesleki ve teknik eğitim görmüş, bilgi ve deney gerektiren işlerde çılışabilecek nitelikteki emek. Kalkınma süreci içinde bulunan ülkelerde ve vasıflı emeğe olan talep çok fazladır. Ancak vasıflı emek için eğitime önemli yatırımlar gereklidir. Bu yüzden planlı laknıma içinde bulunan gazgelişmiş ülkelerde vasıflı emek sahiplerini oranını toplamak işgücü içinde artırabilmek için uzun süreli programlar yapılmaktadır.