FÜTÜVVET
FÜTÜVVET
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. 1. Mertlik, yiğitlik. 2. Eli açık. 3. Ahı.
FÜTÜVVET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Dostlara afv ve safh ile muamele. * Yiğitlik. Cömertlik. Lütuf ve ihsankârlık. * Kerem ve seha. * Soy temizliği.
FÜTÜVVET-MEND
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Elaçıklık, cömertlik.
FÜTÜVVET
(Islamic Glossary) :
Cömertlik. Başkasını, kendisine tercih etmek. Başkalarının işlerini düzeltmeye çalışmak vefaydasına koşmak. Fütüvvetin başka değişik târifleri de yapılmıştır. Bunlardan bâzıları şöyledir:Kendi nefsinde başkasının üzerine bir meziyet, üstünlük görme mek. Hatâlarını îtirâf edenleriaffetmek, hiç kimseye şahsî düşmanlık beslememek. Ahlâk güzelliği.Dostların aybını örtmesi, bilhassa, düşmanlarının başına gelen belâlara sevinmektensakınması fütüvvetin îcâblarından, gereklerindendir. (Er-Riyâdü't-Tasavvufiyye)Fütüvvetin en üstünü, kemâli, kâinâtın efendisi, cezâ gününün şefâatçısı, sevgiliPeygamberimize mahsûstur ki; o günde herkesin, "Nefsim! Nefsim!.." diyerek kendi hâlleriylemeşgûl ve telâş içinde oldukları o dehşetli günde; "Ümmetim! Ümmetim!" niyâzını, şefâatkapılarının anahtarı yapacak ve kalblerin mahşer korkusuyla müthiş bir ızdırap içinde titrediği ovakitte, aslâ kendisini düşünmiyerek, ümmetinin başları üstüne himâye kanatlarını açacak vebütün mahşer meydanını fütüvvet gölgesinin himâyesine alacaktır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)G