HAKİKAT

Results for "HAKİKAT"

Turkish - Turkish dictionary

HAKİKATEN

 (Turkish - Turkish dictionary) :
zf. Gerçekten.
 Turkish - Turkish dictionary

HAKİKATLİ

 (Turkish - Turkish dictionary) :
s. Dostluğu bağlılığı sürekli olan, vefalı, sadık.
 Ottoman - Turkish Dictionary

BÂRİKA-İ HAKİKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hakikatın parıltısı ve parlaklığı. Hakikat nuru.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HAKİKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Hakaik) Bir şeyin aslı ve esâsı. Mahiyeti. Gerçek. Doğru. Sahih. Künh. Sâbit ve vâki. * Kadirbilirlik. Sadâkat, doğruluk. Kâinat ve tabiat ve uluhiyet hakkında bütün teşbih ve mecazlardan âri ve zâhir olan gerçek. * "Mecâz" karşılığı, esas olarak kullanılan kelime. * Edb: Bir kelime neyi anlatmak için konulmuş ise, bu kelimenin o mânada kullanılması; göz kelimesinin, aynı o bilinen uzuv mânasında kullanılması gibi. (Bak: Mahiyet, Mecaz)
Ottoman - Turkish Dictionary

HAKİKAT-BÎN

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Hakikatı gören, hakikatı anlayan. Hakikatşinas. Hakikata inanan.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (221089k) Turkish - Germany Dict. çüş (101755k) Turkish - French Dict. açık (84965k) Turkish - French Dict. ırmak (77613k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (74399k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (64041k) Turkish - French Dict. çatı (61966k) Turkish - Germany Dict. ılım (61729k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (60496k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59920k) Turkish - French Dict. balık (58058k) Turkish - Germany Dict. hasır (56346k)