HAYAT


Resultados para "HAYAT"

Glosario Islámica

Kabr Hayâtı

(Glosario Islámica) :
İnsanın ölüp kabre konmasından, kıyâmet koparak, mahlûkların diriltilmelerine kadar geçenzaman.Kabir hayâtı, dirilerin hayâtı gibi değildir. Dünyâ hayâtında hayâtın nizâmı için hem his yâniduygu, hem de irâde ile hareket vardır. Kabir hayâtında ise, hareket etmek lâzım değildir.Hattâ, kabir hayâtında hareket olmaması lâzımdır. O hayatta bulu nanların, elem ve azâbduymaları için, yalnız his etmeleri yetişir. (İmâm-ı Rabbânî)Kabir hayâtı insanlara göre değişir. "Peygamberler, kabirlerinde namaz kılarlar"buyruldu. Peygamber efendimiz Mîrâc gecesinde Mûsâ aleyhisselâmın kabri yanındangeçerken, kabirde namaz kılarken gördü. Kabir hayâtı şaşılacak bir şeydir. (İmâm-ı Rabbânî)
Diccionario Inglés - Turco

abıhayat

(Diccionario Inglés - Turco) :
,-tı 1. water of life, elixir. 2. colloq. liquor, raki. içmiş healthy and young looking in spite of his age.
Diccionario Inglés - Turco

berhayat

(Diccionario Inglés - Turco) :
living, alive. kâğıdı/ilmühaberi document certifying that one is still living (and qualified to receive pension payments).
Diccionario Inglés - Turco

hayat

(Diccionario Inglés - Turco) :
,-tı life. ım my dear, my love, my darling. adamı man of the world. arkadaşı spouse. a atılmak to begin to make a living, begin to earn money. ın baharı the prime of life. bilgisi a primary-school course in natural science and social studies. ını borçlu olmak /a/ to owe one´s life to. ına doymamak not to taste life to the full, not to experience all that life has to offer. geçirmek to spend one´s life. ına girmek /ın/ to come into (one´s) life, become a part of (one´s) life. a gözlerini yummak/kapamak to die. kadını prostitute, whore. ı kaymak slang to be ruined, lose everything. ını kazanmak to earn one´s living. a küsmek to be weary of life, be fed up with it all. memat meselesi life-or-death matter, vitally important matter. mücadelesi/kavgası the struggle to earn a living. ta olmak to be alive, be living. pahalılığı high cost of living. sigortası life insurance. vermek /a/ 1. to enliven, liven up. 2. to give life to (something), bring (something) to life. ını yaşamak 1. to live as one´s heart desires. 2. to live the life of Riley.
Diccionario Inglés - Turco

hayat

(Diccionario Inglés - Turco) :
,-tı 1. porch. 2. courtyard (of a house). 3. prov. balcony.