HU
HUBB
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hilekâr, dolandırıcı, aldatıcı, kurnaz.
HUBB-U CAH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Şöhret düşkünlüğü, makam sevgisi. Rütbe hırsı.(İnsanda, ekseriyet itibariyle hubb-u câh denilen hırs-ı şöhret ve hodfüruşluk ve şan ü şeref denilen riyakârâne halklara görünmek ve nazar-ı âmmede mevki sahibi olmağa, ehl-i dünyanın her ferdinde cüz'î küllî arzu vardır. Hattâ o arzu için, hayatını feda eder derecesinde şöhretperestlik hissi onu sevkeder. Ehl-i âhiret için bu his gayet tehlikelidir. Ehl-i dünya içinde gayet dağdağalıdır; çok ahlak-ı seyyienin de menşeidir; ve insanların da en zaif damarıdır. Yâni: Bir insanı yakalamak ve kendine çekmek, onun o hissini okşamakla kendine bağlar; hem onun ile onu mağlub eder. M.)
HUBB-U EHL-İ BEYT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Ehl-i Beyt'e olan sevgi ve bağlılık. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) neslinden gelenleri, onun izinden gidenleri ve onun yolunda sâdık olup sebat edenleri sevmek.
HUBB-UL VATAN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Vatan sevgisi.
HUBBAN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Habbeler, tâneler, tohumlar. (Hibeb de aynı meâldedir).