HURD
HURDE-BÎNANE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İnceden inceye. Kılı kırk yararak.
HURDE-BÎNÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gözle görülmeyecek derecede küçük. Mikroskopik.(Gözle görülmeyen hurdebinî bir hayvanın ne kadar keskin duyguları var ki, arkadaşının sesini işitir, rızkını görür, gayet hassas ve keskin hisleri vardır. Şu hâl gösteriyor ki; maddenin küçülüp inceleşmesi nisbetinde âsar-ı hayat tezayüd ediyor, nur-u ruh teşeddüd ediyor. Güya madde inceleştikçe, bizim maddiyatımızdan uzaklaştıkça ruh âlemine, hayat âlemine, şuur âlemine yaklaşıyor gibi hararet-i ruh, nur-u hayat daha şiddetli tecelli ediyor. İşte hiç mümkün müdür ki; bu madde perdesinde bu kadar hayat ve şuur ve ruhun tereşşuhatı bulunsun; o perde altında olan âlem-i bâtın ziruh ve zişuurlarla dolu olmasın...S.)
HURDE-HÂŞ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Param parça, kırık dökük.
HURDEBÎN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Hurde-bîn) Mikroskop. Çok küçük, ufak şeyleri, mikropları gösteren âlet.
HURDEDAN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Nükteleri ve incelikleri anlayan, bilen.