HUSUMET


Results for "HUSUMET"

Turkish - German Dictionary

husumet

(Turkish - German Dictionary) :
e Feindschaft, e Feindseligkeit.
Turkish - Kurdish Dictionary

husumet

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
dijminahî.
Turkish - Turkish dictionary

HUSUMET

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Düşmanlık.
Ottoman - Turkish Dictionary

HUSUMET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Düşmanlık. Hasımlık. Kincilik. Zıddiyet. Çekişmek. Dâvacı olmak.
Islamic Glossary

HUSÛMET

(Islamic Glossary) :
1. Dâvâ açmak.Erkek vatyden (hanımına yaklaşmaktan, cimâ yapmaktan) âciz ise, Hanefîde kadın, nikâhıfesh (bozmak) için husûmet hakkına mâlik olur. (İmâm-ı Şa'rânî)2. Düşmanlık.Husûmet, kalb hastalıklarındandır. Uhud gazâsında (savaşında), Resûlullah efendimiz,mübârek yüzünü yaralıyan ve mübârek dişini kıranlara lânet (bedduâ= kötü duâ) etmedi,husûmet beslemedi: "Yâ Rabbî! Bunlara hidâyet et (doğru yola kavuştur); anlamıyorlar,bilmiyorlar" diye duâ etti. "Allahü teâlâ için affedeni (bağışlayanı), Allahü teâlâ yükseltir"buyurdu. (Muhammed Hâdimî)Kalbi dağıtan, hayâtın zevkini gideren, din mürüvvetini (güzelliğini, parlaklığını) alıpgötüren, mal husûsundaki husûmet gibi zararlı hiçbir şey yoktur. (İmâm-ı Gazâlî)Kalblerinde husûmet taşıyan insanların içi; altında ateş yanarak kaynayan tencereler gibidevamlı kaynar ve bu husûmet sebebiyle içlerinden ateş saçılır. (Hassân bin Sâbit)