HÂDÎ


"HÂDÎ" Kelimesi için arama sonuçları

Osmanlıca - Türkçe Sözlük

AYİNE-İ EHADİYET

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Ehadiyetin ayinesi. Cenab-ı Hakk'ın ekser isimlerinin tecellisine mazhar olan şey.(Hayat birşeye girdiği vakit, o cesedi bir âlem hükmüne getirir; cüz ise küll gibi, cüz'iye dahi külli gibi bir câmiiyyet verir. Evet hayatın öyle bir câmiiyyeti var; âdeta umum kâinata tecelli eden ekser Esmâ-i Hüsnayı kendinde gösteren bir câmi âyine-i ehadiyettir. Bir cisme hayat girdiği vakit, küçük bir âlem hükmüne getirir, âdeta kâinat şeceresinin bir nevi fihristesini taşıyan bir nevi çekirdeği hükmüne geçiyor. Nasıl ki, bir çekirdek, onun ağacını yapabilen bir kudretin eseri olabilir; öyle de: En küçük bir zihayatı halkeden, elbette umum kâinatın Hâlıkıdır. L.)
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

BAHADIR

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
f. Kahraman. Cesur. Yiğit. Dilâver.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

BAHADIRANE

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
f. Yiğitçesine, kahramana yakışır surette.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

BAHADIRÎ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
f. Yiğitlik, bahadırlık, kahramanlık.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

CİHADÎ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
(Cihadiyye) Cihada mensub, savaş işleriyle alâkalı. * II. Sultan Mahmud devrinde harp masraflarına mukabil olmak üzere kesilmiş olan sikke.