Kamulculuk.


Risultati per "Kamulculuk."

Dizionario filosofico

Kaba Kamulculuk.

(Dizionario filosofico) :
(Os. Adi iştirakçilik, Fr. Communisme vulgaire). Marx-öncesi ütopyacı kamulculuk anlayışı... İnsanları eşitleştirme gibi metafizik bir düş peşinde koşan bilimdışı kamulculuğun tarihi pek eskidir, çeşitli kuramsal ve eylemsel evrelerden geçerek Marx'a kadar sürüp gelmiştir. Yanlış bir eşitlik anlayışına dayanan ve kadınları bile paylaşılması gereken bir mülkiyet konusu sanan bu ütopik kamulculuk bilimdışıdır ve Marx tarafından şirddetle eleştirilmiştir. Marx'ın sert bir dille eleştirdiği bu bilimdışı düşler, günümüzde, kasıtlı burjuva ideologları tarafından bilimsel kamulculuğa yakıştırılmakta ve Marx'ın eleştirileri Marx'a karşı tekrarlanmaktadır. Yahudi Eseen'lerinden, İran Mazdekçiliğinden Doğrular derneği (Fr. Ligue de justes) ve Proudhonculuğa kadar sürüp gelen bu kaba kamulculuk, geleceği hazırlamak yerine, geçmişin ihtiyaçsız ve ilkel masal çağlarını amaçlar. Marx'ın deyimiyle "Emekçinin içinde yaşadığı koşulları ortadan kaldırmaz, tersine, bu koşulları bütün insanlara yayar". Marx, kadınlarda ortaklık ütopyasını sert bir dille yerer ve bunu genel fuhuş deyimiyle niteler. Marx, özel mülkiyeti aşmak durumunda bulunan kamulculukla, henüz özel mülkiyete erişememiş genel yoksulluk çağlarının özlemi durumunda bulunan kaba kamulculuk arasındaki büyük farka özellikle dikkati çeker; kaba kamulculuğun, ortak sofralarda yemek yiyip birbirlerine kardeş diyen ilkel Hıristiyanlık modelini göz önünde tuttuğunu ve bu bakımdan İncil'le beslenmekte olduğunu söyler. 1944 El Yazmaları'nda kaba kamulculuk "bütün dünyanın, kültürün, uygarlığın yadsınması" olarak nitelenir. Marx'a göre kamulculuk zorunlu ve uygarsal bir evrimdir, asla bir geriye ve ilkelliğe dönüş değildir. bkz. Kamulculuk, Kaba.
Dizionario filosofico

Kamulculuk.

(Dizionario filosofico) :
(Os. Mezhebi iştirak, Fr. Communisme, Al. Kommunismus, İng. Communism, İt. Communismo). Kamulculuk (komünizm), tarih boyunca çeşitli anlamlarda kullanılmıştır ve ilkçağlara kadar uzanan bir deyimdir. Latince herkesin olan anlamındaki communis sözcüğünden türetilen komünizm deyimi, önce ilk insan topluluklarını nitelemek için kullanılmıştır. İlkel toplumda her şey herkesindi, her toplum üyesi kendi yeteneğince çalışır ve elde ettiği ürünü toplumun bütün üyeleriyle paylaşırdı. Kamulculuk, bu anlamda, insan gerekimlerinin ihtiyaçlara göre eşitçe dağıtıldığı toplumsal bir sistemi adlandırmaktadır. Toplumsal gelişme sonunda işbölümünden doğan özel mülkiyetin meydana gelmesiyle dağılan bu sistem, uzun bir süre, İsrail Esseenleri, ilk Hıristiyanlık, İran mistikleri, İslâm karamatîleri ve Anadolu Ahîleri gibi özel topluluklarca sürdürülmeye çalışıldı ve genel olarak da aile kurumunda temellenerek günümüze kadar sürüp geldi. Nitekim aile kurumunda da ailenin bütün üyeleri kendi yeteneklerince çalışırlar ve elde ettiklerini kendi gerekimlerine göre paylaşırlar, hiç çalışmayan bir büyükbabayla henüz okula giden bir küçük çocuk da kendi gerekimini ailenin çalışan üyeleriyle eşitçe giderir. Hıristiyanlığın özel mülkiyet düzenine dönüştürülmesinden sonra beliren Hıristiyan manastırları da aynı düzeni günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Antak çağ Yunan düşünürü Hesiodos'tan beri (İ.Ö. VII. yüzyıl), Platon, Thomas More, Campenalla, Bacon, Andrea, Harrington, Winstanley, Barclay, Heywood, Foingny, Vairasse, Morelly, Cabet, Mably ve başkaları gibi sayısız düşünürler çeşitli biçimlerde bu ilkel düzenin özlemini dilegetirmişlerdir. Kamulculuk (komünizm) deyimi, XIX. yüzyılda, toplumculuğun gelişmesiyle doğal olarak gerçekleşecek olan toplumculuğun üst aşaması olarak tanımlanmış ve bu Marksçı anlam ilkel toplumların ortaklaşacılıklarını dilegetiren ilkel kamulculuk'tan, bu ilkel kamulculuk örneğinden esinlenerek çeşitli toplum düzenleri düşleyen ütopyacı kamulculuk'tan, bilimdışı savlarla toplumu düzenlemeye çalışan kaba kamulculuk'tan kesin olarak ayrılmıştır. Toplumculuk ve kamulculuk deyimleri yanlış olarak, XIX. yüzyılın burjuva düşüncesinde anlamdaş, XX. yüzyılın burjuva düşüncesinde de birincisi reformcu ve parlamentocu ve ikincisi ihtilâlci sayılmıştır. bkz. Kaba Kamulculuk, Toplumculuk.