Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
Kaynama
Results for "Kaynama"
Molal kaynama noktası yük
(Chemical Dictionary,) :
Bir molal parçaçık içeren çözücünün kaynama noktasındaki artma miktarı.
Normal kaynama noktası
(Chemical Dictionary,) :
Deniz seviyesindeki bir sıvının buhar basıncının, açık hava basıncına (760 mmHg) eşit olduğu andaki sıcaklık değeri.
KAYNAMA NOKTASI
(Meteorological Glossary) :
(BOILING POINT) [i]Sıvının doymuş buhar basıncının sıvı üzerindeki dış basınçla dengede olduğu sıcaklık. Bu nedenle sıvının kaynama noktası dış basınca göre değişiklik gösterir. Diğer bir deyişle, yüksek seviyelere çıkıldıkça basınç azalacağından suyun kaynaması için gerekli olan sıcaklıkta azalacaktır. Her 300 m.de kaynama noktası sıcaklığı 1.8 ° F. azalır. Standart atmosferde yani 760 mm. cıva seviyesinde normal kaynama noktası 100 ° C'dir.
KAZIYARAK KAYNAMAK
(Automotive Industry Glossary) :
Hareketi parçaların birinden kopan malzemenin, diğeri üzerine yapışarak, ince kanallı veya pürüzlü yüzey şeklinde bir tür kaynamasıdır.
kaynama
(Turkish - English dictionary) :
1. boiling. 2. surging up, bubbling up. 3. knitting (of broken bones). ısısı boiling temperature. noktası boiling point.
««
«
1
2
3
4
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
detache
AORTİK ANEVRİZMA
ECMAİN
nijandin
kaynama
HİDROLOJİK DÖNGÜ
BAYEZİD-İ BİSTAMÎ
comandante
puntilla
koruluk
surefooted
expand, to
Keyword Searches
ılık (92534k)
çüş (72955k)
açık (55834k)
İNDÎ (40898k)
HÂDİS (40546k)
balık (39249k)
çatı (37410k)
hasır (35545k)
necesen (33675k)
credit an amount to s.o.´s account (33243k)
ırmak (32336k)
hercai (31467k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries