Kendini Öldürme.


"Kendini Öldürme." Kelimesi için arama sonuçları

Felsefe Sözlüğü

Kendini Öldürme.

(Felsefe Sözlüğü) :
(Os. İntihar, Fr. Suicide). İnsanın kendini bilerek ve isteyerek yok etmesi... Hastalıklı bir ruh yapısının ürünü olan kendini öldürme, felsefe alanında birçok öğretilerin temel konusu olmuştur. Bu dünyanın sorunlarını çözmekten uzak bulunan tanrıbilim de, tanrısal yaratmayla çelişik olduğundan ötürü kendini öldürmeyi çoğunlukla yasaklamakla beraber, öte dünyanın sonsuz yaşamını överek kendini öldürmeyi el altından onaylamaktadır. Nitekim, yaratma sorunu bulunmayan dinler -örneğin Jainizmx kendini öldürmeyi en büyük erdem sayarak açıkça onaylarlar. Antik çağ Yunan düşüncesinin hazcılık öğretisi, zorunlu sonuç olarak, kendini öldürmeyi yeğlemeye varır. Ölüme çağıran lakabıyle anılan hazcı Hegesias'a göre yaşamak acı çekmek demektir. Olumlu mutluluğa erişilemez, elde edilebilecek tek mutluluk acısızlık anlamındaki olumsuz mutluluktur ki buna da ancak bilgeler varabilirler. bilge olmayanlar kendilerini öldürmelidirler. Yaşamanın ereği mutluluk olduğuna göre -ki hazcılık öğretisinin temel düşüncesi budur- ereği asla gerçekleşmeyecek bir yaşamda direnmenin anlamı yoktur. Platon'a göre de umutsuz bir hastalığa yakalananlar kendilerin öldürmelidirler, çünkü ölüm iyileşmeyecek bir hastalıktan daha iyidir. Doğasal gelişmeyi metafizik bir yaşama iradesi ve isteği olarak gören Alman düşünürü Schopenhauer de, sayıyle çelişen kendini öldürmeyle bir hayli uğraşmıştır. Ona göre kendilerini öldürenler, acı çeken bedenlerinin bu acısına son verebilirler ama sonsuz sürekliliklerine engel olamazlar. Varoluşçuluk öğretisini zorunlu sonucu olan bilinemezciliğe dönüştüren ve bunu da varlığın saçma olduğu düşüncesine indirgeyen Fransız varoluşçusu Albert Camus için "tek felsefesel sorun, kendini öldürmedir". Gerçekten de varoluşçuluğun zorunlu sonucu ya kendini öldürme, ya da giderek hippi'ciliğe varan günlük ve anlık mutluluklar için yaşamaktır. Sartre, Camus'nün bu savını, varoluşçuluğun özgürlük savıyle çeliştiği için yadsımış ve bu zorunlu sonuçtan sıyrılabilmek için varoluşçuluk düşünden uyanarak çağımızın özdeksel diyalektik sorunlarına yanaşmaya çalışmıştır. bkz. Kirene Okulu, Hazcılık, Kötümserlik, Varoluşçuluk, Varlığın Saçmalığı.