KÂN


Results for "KÂN"

Turkish - Kurdish Dictionary

kanaat

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
1.ray. 2.qinyat.
Turkish - Turkish dictionary

KANAAT

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Yetinme, yeter bulma. 2. Az şeyle yetinme. 3. Kanma, inanış.
Ottoman - Turkish Dictionary

KANAAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helâl ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dûnhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)
Dream Dictionary of Phrase

KANAAT

(Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Kötü Zan, Zan.
Islamic Glossary

KANÂAT

(Islamic Glossary) :
Yeme, içme ve barınacak yer husûsunda bileğin emeği, alın teri ile kazanılana râzı olmak,başkasının kazancına göz dikmemek. Kanâat, çalışmayıp, sâdece eline geçeni kullanmak,tembel oturup, başka bir şey aramamak değildir. Aksine hırslı hareketlerde n kaçınıp, gönülhuzûru ile yaşamaktır.Allahü teâlâ buyuruyor ki: "Ey kulum! Emir ettiğim farzları yap, insanların en âbidiolursun. Yasak ettiğim haramlardan sakın verâ sâhibi olursun. Verdiğim rızka kanâateyle, insanların en ganîsi (en zengini) olursun, kimseye muhtâc kalmazsın (Hadîs-ikudsî-Berîka)İslâmiyet ile şereflenen, hayâtı için yetecek nafakaya sâhib olan ve bunda kanâat edenkimseye ne mutlu. (Hadîs-i şerîf-Nisâb-ul-Ahbâr)Kanâat tükenmez bir hazînedir. (Hadîs-i şerîf-Nihâye)Kanâat eden azîz, tama' eden (dünyâ lezzetlerini haram yollardan arayan) zelîl olur.(Hadîs-i şerîf-Nihâye)Kim kanâat ederse, geçimi iyi olur. Kim tama' ederse, (dünyâ lezzetlerini haram yollardanararsa) geçim sıkıntısı çeker. (İbn-i Cevzî)