KİN


Résultats pour "KİN"

Glossaire islamique

SEKÎNE

(Glossaire islamique) :
Rahatlık. Kalb huzûru.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:O (Allahü teâlâ) , îmânları üstüne îmân artırsınlar diye mü'minlerin kalblerine, sekîneindirdi. Bütün göklerin ve yerlerin orduları Allahü teâlânındır. Allahü teâlâ, Alîmdir (herşeyi bilir) , Hakîmdir (hikmet sâhibidir) . (Feth sûresi: 4)Eğer siz O'na (Resûlüme) yardım etmezseniz, bilin ki Allah vaktiyle O'na yardım ettiğigibi yine eder. Hani Mekke kâfirleri O'nu Mekke'den çıkardıklarında bizzat Allah O'nayardım etmişti. (Hicret esnâsındaResûlullah ancak) ikinin ikincisinden ibâretti. O zamanonlar (Sevr dağının tepesindeki) mağaradaydılar. O zaman Peygamber arkadaşına (EbûBekr-is-Sıddîk'a); "Mahzûn olma, zîrâ Allah'ın yardımı bizimle berâberdir" diyordu. Allahonun (arkadaşının) üzerine (kalbine) sekînetini indirmiş, O'nu (Habîbini) görmediğiniz(mânevî) ordularla kuvvetlendirmiş, kâfirlerin kelimesini (küfürlerini) alçaltmıştı... (Tevbesûresi: 40)İlim ve sekîne sâhibi olunuz. Öğrenirken ve öğretirken yumuşak söyleyiniz. İlim iletekebbür etmeyiniz (kibirlenmeyiniz) . (Hadîs-i şerîf-Berîka)Allahü teâlâyı anmak için oturan kimseleri melekler kuşatırlar. Onları Allahü teâlânınrahmeti kaplar. Onlara sekîne iner. Allahü teâlâ onları kendi katında olanlar arasındaanar. (Hadîs-i şerîf-Dimyâtî)
Glossaire islamique

TÂBÛT-İ SEKÎNE

(Glossaire islamique) :
İsrâiloğullarının, içinde mukaddes emânetleri sakladıkları ve Mûsâ aleyhisselâmdan berinakledilerek gelen altın kaplamalı sandık.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Nebîleri (İşmoil aleyhisselâm) onlara; hükümdârlığının açık alâmeti size o tâbûtu(Tâbût-ı sekîneyi) getirmesidir ki, içinde Rabiniz tarafından size sekînet (gönül rahatlığı) veÂl-i Mûsâ ve Hârûn'un (aleyhimesselâm) geriye bıraktıklarından bir bakiyye (Tevrâtlevhâları ve kıymetli eşyâlar) vardır. Melekler onu yükleyip getirecektir. Elbette bunda(Tâbût-i sekînenin size getirilmesinde) size kat'î bir alâmet (ve ibret, size söylediğimindoğruluğuna kat'î bir delîl) vardır. Eğer îmân etmiş kimselerseniz." dedi. (Bekara sûresi:248)İçerisinde Tevrât-ı şerîf, Tevrât'ın nâzil olduğu levhalar, Mûsâ aleyhisselâmın asâsı, elbisesi,Tih sahrasında İsrâiloğullarına gökten inen men'den (kudret helvası) bir miktâr, Hârûnaleyhisselâmın sarığı gibi mukaddes emânetlerin bulunduğu Tâbût-i sekîne İsrâiloğulları içinbirlik, berâberlik ve râhat yaşama vesîlesi idi. Hükümdârın muhâfazası altında bulunurdu.İsrâiloğulları Tâbût-i sekînenin ellerinden gitmesine çok üzülürlerdi. İşmoil aleyhisselâmİsrâiloğullarına peygamber gönderilmeden önce Amâlika kavmi onlara musallat olmuş,İsrâiloğullarını mağlûb etmiş, Tâbût-i sekîneyi almışlardı. İşmoil aleyhisselâm peygambergönderildikten sonra, Allahü teâlâya İsrâiloğullarının üzerine bir hükümdâr göndermesi içinduâ etti. Allahü teâlâ onun duâsını kabûl buyurup, İsrâiloğullarına hükümdar olarak Tâlût'untâyin edildiğini vahiyle bildirdi. Tâlût zamânında Tâbût-u sekîne, Amâlikalılardanİsrâiloğullarının eline geçti. (İbn-ül-Esîr, Taberî)
Glossaire islamique

TELKÎN

(Glossaire islamique) :
Definden sonra meyyitin (vefât edenin) yüzüne karşı ayakta durarak okunan, kabirsuâllerini ve cevaplarını bildiren sözler.Mevtânıza (ölülerinize) telkîn ediniz. (Hadîs-i şerîf-Nî'met-i İslâm)Definden sonra telkîn vermek sünnettir. (İbn-i Âbidîn)Telkîn özetle şöyledir: "Ey falan kişi! Bil ki bu kabir senin dünyâya âit son, âhirete âit ilkkonağındır. Artık bu fânî dünyâdan ayrılıp sonsuz âleme göçtün. Şimdi sana Münker ve Nekiradında iki melek gelecek. Korkma, mahzûn olma. Onlar Allahü teâl â tarafından gönderilmiştir.Münker ve Nekir sana; "Rabbin kim? Peygamberin kim? Dînin nedir? Kitâbın nedir? Kıblenneresidir? Îtikâdda mezhebin nedir?" diye sorarlar. Onlara; "Rabbim Allahü teâlâ.Peygamberim Muhammed aleyhisselâm. Dînim İslâm. Kitâbım Kur'ân-ı kerîm. Kıblem, Ka'be-işerîftir. Îtikâdda mezhebim, Ehl-i sünnet ve'l-cemâattir." diye cevap ver. Bil ki, ölüm haktır,kabir haktır, Münker ve Nekirin süâlleri haktır, haşr, neşr, hesap, mîzân (terâzî), sırât haktır.Mü'minler için hazırlanmış olan Cennet ve inanmayanlar için hazırlanan Cehennem haktır,gerçektir.Yâ Rabbî! Bu kişiyi doğru cevap vermeye kâdir eyle. Eğer sâlih, iyi bir kimse ise, onaihsânını ziyâde eyle, arttır. Eğer günahkâr ise, onu mağfiret eyle, affet. Âmîn." (Kutbüddînİznikî)
Glossaire islamique

TEMKÎN

(Glossaire islamique) :
Tasavvufta değişmekten, hâlden hâle geçmekten kurtulup, huzur ve sükûna kavuşma.Kalb, telvinden (değişik hallerden), hâllere kul olmaktan kurtulmuş ve temkîn makâmınayetişmiş ise, hâller artık nefse gelir. (İmâm-ı Rabbânî)Temkîne eren kimse üstünlerin üstünü olur. (Mevlânâ Hâce Emkenegî)
Glossaire islamique

Temkîn Zamânı

(Glossaire islamique) :
Güneşin doğuş, batış vakti ve namaz vakti hesapları yapılırken, vakitlere eklenen veyaçıkarılan zaman miktârı. Bu vakitler hesâb edilirken deniz ve ova gibi düz yerlerde güneşmerkezinin hakîkî ufkun altına inmesi esas alınır. Hâlbuki o yerin en yük sek tepesinde bulunanbir kimsenin gördüğü ufuktan (zâhirî ufuk) güneşin üst kenarının batması veya doğmasımûteberdir. Bu ikisi arasında güneşin yarı çapı, bulunan yerin inhitât-ı ufku (ufuk alçalması),güneş ışıklarının kırılması ve güneşin paralaksı kadar fark vardır ki bu farka temkin denir.Temkin zamânı, enlem derecesine, mevsimlere ve yüksekliğe göre değişirse de Türkiye içinortalama 10 dakikadır.Güneş tepede iken yâni öğle namazının vaktinden temkin zamânı kadar evvel olan zamaniçinde her namazı kılmak haramdır. (Ahmed Ziyâ Bey)Temkîn zamânı değiştirilemez. Temkîn zamânı azaltılırsa, öğle ve daha sonraki namazlarvakitlerinden evvel kılınmış olur. (M. Sıddîk Gümüş)