MEAD


Results for "MEAD"

Dictionary of Economics

MEADE, James Edward

(Dictionary of Economics) :
(1907- ) İngilterenin II. Dünya Savaºi sirasinda izledigi iktisat politikaları üzerindeki etkisiyle tanınan İngiliz iktisatçı. 1977de Nobel Ekonomi Ödülünü Bertil Ohlin ile paylaşmıştır. Oxfordda öğrenim gören Meade, Cambridgedeki lisanüstü çalışmaları sırasında, Keynesin teorileriyle ilgili tartışmalara etkin biçimde katılmıştır. London School of Economics ve Cambridgede kürsü baºkanligi yapan Meade, çalışmalarını daha çok uluslararası iktisat üzerine yoğunlaştırmıştır. Meade Ödemeler Bilançosu (The Balance of Payments) (1951) isimli eserinde çeşitli para ve maliye politikalarının ödemleer bilançosu üzerindeki etkilerini göstermeyi amaçlayan bir model çerçevesinde Keynesçi ve Neoklasik öğelerin bir sentezini yapmaya çalışmış, Ticaret ve Refah (Trade and Welfare) (1955) isimli çalışmasında ise, dış ticaretteki düzenlemelerin refah üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bu konudaki görüşleri etkin korumaya ilişkin sonraki çalışmalara ışık tutucu yöndedir.
Islamic Glossary

Akl-ı Meâd

(Islamic Glossary) :
Ebedî rahata kavuşmak, Cennet'te ebedî kalmak ve Cehennem azâbından kurtulmak içinhâlini ıslâh etmeyi, düzeltmeyi düşünen, uzak görüşlü, dünyâya değil, âhirete değer veren akıl.Akl-ı meâd, peygamberlerde (aleyhimüssalevâtü vetteslîmât) ve evliyâda bulunur. Akl-ımeâdı kuvvetlendiren şeyler, ölümü ve âhireti düşünen kimselerle bulunmaktır. (İmâm-ıRabbânî)Bir kimsenin nefsi mutmainne olunca yâni bütün varlığı ile Rabbine dönüp İslâmiyet'inemirlerine baş kaldıramaz hâle gelince, aklı da, akl-ı meâd olur. (Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî)(Bkz. Akl-ı Selîm)Dâimâ Allah adamları ile berâber olmak, akl-ı meâdın artmasına sebeb olur. (Behâeddîn-iBuhârî)
Islamic Glossary

MEBDE' VE MEÂD

(Islamic Glossary) :
Başlangıç ve sonuç, dünyâ ve âhiret; mahlûkların (yaratılmışların) nereden ve nasıl vücûdageldiği, onları kimin yarattığı, yaratılış hikmetleri, sonunda ne olacakları ve ölümden sonrakihâlleri.Kelâm; Allahü teâlânın zât ve sıfatlarından, nübüvvet (Peygamberliğe âit mes'elelerden) vemebde' ve meâd bakımından yaratılmışların hâllerinden bahseden ilimdir. Tecrübî ilimler demahlûkların hâllerinden bahseder fakat mebde' ve meâd bakımından değ il. Sâdece, onlarınhissedilebilen, tecrübe ve müşâhede olunabilen (deney ve gözleme) tabiî durumlarını ele alır.Meselâ ana karnındaki çocuğun nasıl teşekkül edip, meydâna geldiğini ve doğuncaya kadargeçirdiği safhaları inceler. Fakat onu kimin yarattığından, yaratılış hikmetinden, dünyâya gelipîmânla ölürse Cennet'e, îmânla ölmezse Cehennem'e gireceğinden bahsetmez. Mebde' ve meâdhâlleri olan bu hususlardan kelâm ilmi bahseder. Kelâm ilmi gibi, felsefe de, mahlûklardanmebde' ve meâd îtibâriyle bahseder. Ancak, kelâm ilmi, bunda nakli yâni Kur'ân-ı kerîmi vehadîs-i şerîfi esas aldığı hâlde, felsefe aklı esas alır. Söylediklerinin dîne uygun olup olmadığınabakmaz. Bu yüzden, dîne aykırı pekçok fikir ortaya atar. (Abdüllatîf Harpûtî)
English - Turkish Dictionary

mead

(English - Turkish Dictionary) :
i. mayalandırılmış bal ve sudan yapılan alkollü bir içki.
English - Turkish Dictionary

meadow

(English - Turkish Dictionary) :
i. çayır.