MESCİD


Results for "MESCİD"

Islamic Glossary

Mescid-i Kıbleteyn

(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimiz Medîne-i münevverede öğle veya ikindi namazında iken kıbleninKudüs'ten Kâbe'ye döndürülmesi emrinin geldiği mescid.
Islamic Glossary

Mescid-i Kubâ

(Islamic Glossary) :
Resûlullah efendimizin Mekke'den Medîne'ye hicret ederken Kubâ köyünde yaptıklarımescid.Câmilerin efdali (en üstünü)Kâbe-i muazzama, sonra bunun etrâfındaki Mescid-i Harâm,sonra Medîne-i münevveredeki Mescid-i Nebî, sonra Kudüs'teki Mescid-i Aksâ ve sonraMedîne-i münevvere şehri yanındaki Mescid-i Kubâ'dır. (Alâlüddîn Haskefî)
Islamic Glossary

Mescid-i Nebî

(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimizin, hicretten sonra Eshâb-ı kirâm (mübârek arkadaşları) ile birlikteMedîne-i münevverede inşâ ettiği mescid, câmi. Mescid-i Resûl, Mescid-i Saâdet ve Mescid-iŞerîf de denilmektedir.Yalnız üç mescide ziyâret için gidilir. Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebî, Mescid-i Aksâ.(Hadîs-i şerîf-Minhat-ül-Vehbiye, Şevâhid-ül-Hak)Sultan Abdülmecîd Han, Mescid-i Nebî'nin eski şeklini, İstanbul'da Hırka-i Şerîf Câmiindebulundurmak için emir buyurmuş, bunun için, 1267 senesinde, mühendis mektebi hocalarındanbinbaşı ressam Hacı İzzet Efendi Medîne'ye gönderilmiştir. İzzet Efend i, her yeri ölçerek elli üçdefâ küçültülmüş bir modelini yapıp İstanbul'a gönderdi. Sultan Abdülmecîd Han'ın yaptırdığıHırka-i Şerîf Câmiine kondu. (Eyyûb Sabri Paşa)Medîne'de yaşayanların, kuraklık olduğu zaman yağmur duâsı için Mescid-i Nebî'detoplanmaları daha iyi olur. Çünkü orada Resûlullah efendimizden başka bir şey vâsıtasıylaAllahü teâlâdan bir şey istenmez ve bir şeye kavuşulmaz. Resûlullah efendimizin de, Mescid-iNebî içinde yağmur duâsı yapmış olduğu Buhârî'de ve Müslim'de yazılıdır. Duâ edilen yer, nekadar şerefli ise, rahmet yağması o kadar çok olur. (Hasen Şernblâlî)Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem âşıklarının temiz kalblerinden çıkan sözler, edebe,saygıya uygunsuz görünürse, bunlara bir şey dememeli, susmalıdır. Buradaki edeblerden,saygılardan biri de susmaktır. Âşıklardan biri, Kabr-i seâdetin yanın da her sabah ezân okur,namaz uykudan daha iyidir derdi. Mescid-i Nebî hizmetçilerinden birisi, Resûlullah'ınhuzûrunda terbiyesizlik yapıyorsun diyerek, bunu dövdü. Bu da; "Yâ Resûlallah! Yüksekhuzûrunuzda adam döğmek, söğmek, edebsizlik sayılmaz mı?" dedi. Biraz sonra döğenkimsenin felç olduğu, eli ayağı tutmadığı görüldü. Üç gün sonra da öldü. (Hâfız Ebü'l-Kâsım,Sâbit bin Ahmed Bağdâdî)
Islamic Glossary

Mescid-i Seâdet

(Islamic Glossary) :
Null
Islamic Glossary

Mescid-i Şerîf

(Islamic Glossary) :
Mescid-i Nebî.Medîne şehrindeki Mescid-i şerîf'i hicretin birinci senesinde Resûlullah (sallallahü aleyhi vesellem), Eshâb-ı kirâm ile birlikte yaptılar. Hicretin ikinci senesi, Receb ayında, kıbleninKudüs'ten Kâbe'ye dönmesi emrolununca, mescidin Mekke'ye karşı olan kapısı kapatılıp karşıtarafa, yâni Şam tarafına yeni bir kapı açıldı. Şimdi bu kapıya Bâb-üt-tevessül denmektedir.Medîne'de, Kudüs'e karşı on altı ay kadar namaz kılındı. Mekke'de iken, önce Kâbe'ye karşınamaz kılınırdı. Hicretten az bir zaman önce, Kudüs'e karşı kılınması emrolundu. Mescid-iŞerîf'in kıblesi değiştirilirken, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Kâbe'yi mübârek gözleriile görerek, kıblenin cihetini tâyin eyledi. Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) namazkıldığı yer, minber ile Hücre-i Seâdet arasında olup, minbere daha yakındır. Haccâc'ın Medîne-imünevvereye gönderdiği mıshaf, büyük bir sandık içinde olduğundan, bu sandık, bu yerinönündeki direğin sağ tarafına konulmuştu. Buraya ilk mihrâbı Ömer bin Abdülazîz koymuştur.(Eyyûb Sabri Paşa)Fıkıh âlimlerimiz (rahimehümullahü teâlâ) hac vazifesini yaptıktan sonra, Medîne-imünevvereye gelerek Mescid-i Şerîf'te namaz kılarlardı. Sonra Ravda-i Mutahhera ile minber-imünîri ve Arş-ı a'lâdan efdal olan Kabr-i şerîfi, sonra oturdukları, yürüd ükleri, dayandıklarıyerleri, vahy geldiği zaman dayandıkları direği ve mescid yapılırken ve tâmir edilirken çalışanve para vermekle şereflenen Eshâb-ı kirâmın ve Tâbiînin (radıyallahü teâlâ anhüm ecmâîn)geçtikleri yerleri ziyâret ederler, görmekle bereketlenirlerdi. Onlardan sonra gelen âlimler,sâlihler de, hacdan sonra Medîne'ye gelirler, fıkıh âlimlerimiz gibi yaparlardı. Bugüne kadarhacılar da, bunun için Medîne-i münevverede ziyâret yapmaktadırlar. (M. Sıddîk Gümüş)