MİNA


Results for "MİNA"

Turkish - Turkish dictionary

MİNARE

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Müezzinin çıkıp ezan okuduğu yüksek ve ince yapılı kule.
Ottoman - Turkish Dictionary

MİNARE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Minarat) (Aslı menare'dir) Nur mevzii. Ezan mevkii.
Dream Dictionary of Phrase

MİNARE

(Dream Dictionary of Phrase) :
İnsanların arasını bulan, onları hayırlı olan şeylere çağıran kimseye, kadri yüce olan bir zata, imam ve müezzine, postacıya yahut bakana, kişinin hanımına, Minarenin yıkılması bu özellikleri olan kimsenin vefatına yahut orada yaşayanların hallerinin değğişmesine, Ahşap bir minareye çıkıp orada ezan okuduğunu görmek olumsuz şartlara rağmen yükselmeye yahut yöneticilik ve kuvvete, Minare kandili cami hizmetçisine, alem bu hizmetçinin başına, Minarede tesbih ve tehlille muşgul olmak züntü ve kederden kurtulmaya delalet eder. (Ayrıca Bakınız; Ezan.)
Islamic Glossary

MİNÂRE

(Islamic Glossary) :
Câmilerde, müezzinlerin çıkıp ezân okuduğu yüksek yer.Minâre ilk defâ Mısır vâlisi Mesleme bin Mahled tarafından hazret-i Muâviye'nin emri ileyaptırılmıştır. (İbn-i Âbidîn)Minâre yapmak, müstehâbdır. Çünkü müezzinin, ezânı yükseğe çıkıp okumasısünnettir.Minâre, bu sünnete yardım etmektedir. (Abdülganî Nablüsî)Mezar üzerine mum yakmak, minârede kandil yakmak ve câmilerde şarkı ve oyun havalarışeklinde mevlîd okutmak gibi adaklar adak olmaz. (İbn-i Âbidîn)
Turkish - English dictionary

minare

(Turkish - English dictionary) :
minaret. boyu (something) as tall as a minaret (a height of about 20 or 30 meters). yi çalan kılıfını hazırlar. proverb If you´re going to commit a big crime, you must plan it carefully in advance. gibi very tall; very high. gölgesi, davul tozu colloq. 1. things that aren´t worth a bean. 2. imaginary things, nonexistent things. kırması lanky, very tall. külahı spire of a minaret.