PS
upside-down
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. tepetaklak duran, baş aşağı duran. 2. altüst. z. tepetaklak, başaşağı.
upstairs
(English - Turkish Dictionary) :
z. yukarıya, üst kata; yukarıda, üst katta. s. 1. yukarıdaki, üst kattaki. 2. üst kata ait. i. üst kat.
upstanding
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. doğru, dürüst. 2. dik.
upstart
(English - Turkish Dictionary) :
i., s. türedi, sonradan görme, zıpçıktı.
upstream
(English - Turkish Dictionary) :
z. 1. akıntıya karşı, akış yukarı. 2. ırmağın yukarı kısmına doğru. s. ırmağın yukarısındaki.