RESÛL


Results for "RESÛL"

Ottoman - Turkish Dictionary

RESÜL-ÜR RAHMET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Peygamberimize (A.S.M.) verilen bir isim. Çünkü bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Rahmeten lil-âlemîn'dir.
Ottoman - Turkish Dictionary

RESÜLULLAH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Allah'ın (C.C.) gönderdiği Peygamber. Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi.
Islamic Glossary

Muhabbet-i Resûlillâh

(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimizin sevgisi.Hazret-i Ali, muhabbet-i Resûlillah makâmının en son derecesine ulaşmış; cânını ve malını,O'nun yoluna fedâ etmiştir. (Ahmed Fârûkî)Müslüman kimse, Eshâb-ı kirâmın (Resûlullah efendimizi görüp, sohbetinde yetişenmübârek insanların) hepsini sevmeli ve iyi bilmelidir. Onları sevmenin, muhabbet-i Resûlillahdemek olduğunu bilmelidir. Çünkü, Peygamber efendimiz; "Onları seven, beni sevdiği içinsever" buyurdu. Bir müslüman için, kurtuluş yolu ancak budur. (Abdullah Süveydî)
Islamic Glossary

RESÛL

(Islamic Glossary) :
1. Yaratılışı, huyu, ilmi, aklı ve her bakımdan zamânında bulunan bütün insanlardan üstünolan ve yeni bir din ile gönderilen peygamber.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Resûl size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allahü teâlâdankorkun. Çünkü Allah'ın azâbı çetindir. (Haşr sûresi: 7)Allahü teâlâ Âdem aleyhisselâmdan beri her bin senede bir resûl vâsıtasıyla insanlara bir dingöndermiştir. Son resûl Muhammed aleyhisselâmdır. O'ndan başka peygamber gelmeyecektir.O bütün insanlara peygamber olarak gönderilmiştir. (Abdülhakîm bin Mustafâ)Allahü teâlânın, resûlleri vâsıtasıyla bildirdiği emirlerin, bilgilerin herhangi birineinanmamak ve şüphe etmek küfürdür. Çünkü resûle inanmamak veya îtimâd etmemek, resûleyalancı demek olur. Yalancılık kusurdur. Kusurlu olan peygamber olamaz. (SeyyidAbdülhakîm Efendi)Cenâb-ı Hak, bütün insanlara, sayılamayacak kadar çok nîmet, iyilik vermiştir. Bunların enbüyüğü ve en kıymetlisi olarak da, resûller ve nebîler (aleyhissalevâtü vetteslîmât) göndererekebedî seâdetin yolunu göstermiştir. (Hâdimî)2. Elçi, haberci.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Onlara o şehir (Antakya) halkını misâl getir. Hani oraya (Îsâ aleyhisselâmın) resûllergelmişti. Biz o zaman kendilerine iki elçi göndermiştik de onları tekzîb etmişlerdi,yalanlamışlardı. Biz de bir üçüncü ile bunları takviye etmiştik de "Hakîkat, biz sizegönderilmiş elçileriz" demişlerdi. (Yâsîn sûresi: 13,14)
Islamic Glossary

Resûl-i Ekrem

(Islamic Glossary) :
Peygamberlerin en üstünü, en kıymetlisi olan Muhammed aleyhisselâm.Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bütün âlemlere rahmet, canlı ve cansız hermahlûka peygamber olarak gönderilmiştir. (Abdülhak-ı Dehlevî)Resûl-i ekremin mübârek gözleri uyur, kalb-i şerîfi uyumazdı. Aç yatıp tok kalkardı. Aslâesnemezdi. Mübârek vücûdu nûrânî olup, gölgesi yere düşmezdi. Elbisesine sinek konmaz,sivri sinek ve diğer böcek mübârek kanını içmezdi. (İmâm-ı Ahmed Kastalânî)Resûl-i ekremin güzel huyları pekçoktur. Her müslümanın bunları öğrenmesi ve bunlar gibiahlâklanması lâzımdır. Böylece, dünyâda ve âhirette felâketlerden, sıkıntılardan kurtulmak veO iki cihân efendisinin sallallahü aleyhi ve sellem şefâatine kavuş mak nasîb olur. (İmâm-ıKastalânî)Resûl-i ekrem nâzik idi. Cömerd idi. Fakat isrâf etmez, faydasız yere bir şey vermezdi.Herkese acırdı. Mübârek başı hep öne eğik idi. Kimseden bir şey beklemezdi. Seâdet, huzuristeyen O'nun gibi olmalıdır. (İmâm-ı Kastalânî)Resûl-i ekrem, kahkaha ile gülmediği gibi, yüksek sesle de ağlamazdı; amma mübârekgözlerinden yaş akar, mübârek göğsünün sesi işitilirdi. Ümmetinin günahlarını düşünüp ağlardıve Allahü teâlânın korkusundan ve Kur'ân-ı kerîmi işitince ve bâzan da na maz kılarken ağlardı.(Abdülhak-ı Dehlevî, Kastalânî)