Rab
RABIT(A)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Rabteden, bağlayan, bitiştiren. * Münasebet, alâka, bağlılık, yakınlık. İki şeyi birbirine bağlayan tertip. * Nefsini dünyadan men edip âhirete, Allah'a (C.C.) bağlanmak. * Tertip, sıra, düzen, usûl.(...Evet, tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbü ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyyeyi iktiza eder. Evet inkâr edemezsin ki: Sen bir adamla beraber bir taburda bulunmakla, o adama karşı dostane bir râbıta anlarsın; ve bir kumandanın emri altında beraber bulunduğunuzdan arkadaşane bir alâka telâkki edersin. M.)
rabıta
(Turkish - German Dictionary) :
e Beziehung, s VerhTMltnis/ r Zusammenhang.
rabıta
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
peywendî.
RABITA
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. ilgi, bağ. 2. Bağlılık.
RÂBITA
(Islamic Glossary) :
Bir velînin şeklini, sûretini hayâline getirerek onun kalbindeki feyz (bereket) ve mârifetlere(ilimlere) kavuşma yolu. Kalbini büyüklerin kalbine bağlayarak onlardan feyz alma. Her şeyiunutarak, dünyâ işlerini düşünmeyerek, sevgi ve saygı ile bir v elînin mübârek yüzünü hayâlindeveya gönlünde bulundurma."Ey îmân edenler. Allah'a bağlanınız ve sâdıklarla berâber olunuz" meâlindeki âyet-ikerîmede râbıtaya işâret vardır. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)Râbıta, feyz veren kâmil zâtın teveccühüyle birleşecek olursa, nûr üstüne nûr meydanagelir. (Tâceddîn Sübkî)Bir insanın hiç görmediği kimsenin şeklini, sûretini yalnız işitmekle, okumakla öğrenerek,hayâline getirmesi çok zordur. Onun kendisi değil, başkası görünür. Bunun için, Resûlullah'arâbıta yapılmaz. Çünkü başkasının Resûlullah olduğuna inanmak küfü r olur. Evliyâya râbıtayapmakta bu mahzûr yoktur. (İbrâhim Fasîh)Râbıtasız yapılan zikr (Allahü teâlâyı anma) insanı ilerletmez. Zikirsiz râbıta ilerletir. Râbıtaher işte yardımcıdır. Zikirde yardımı ise pekçoktur. Allahü teâlânın evi olan kalbi, nefsinpisliklerinden ve şeytanın aldatmasından temizler. (Muhammed Hânî)Râbıta, kalbin Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmekten, onları düşünmekten kurtulmasınavesîle olur. (İmâm-ı Rabbânî)