SÖYLEM


Resultados para "SÖYLEM"

nombres Diccionario

SÖYLEM

(nombres Diccionario) :
Erkek ismi.Konuşan bireyin kullandığı dil
Sueño Diccionario de la frase

SÖZ / SÖZ SÖYLEMEK

(Sueño Diccionario de la frase) :
Gerek canlı, gerekse cansız her varlığın konuşması hak ve doğru ise makbul, değilse makbul değildir. Küçük çocuğun konuşması, ne şekilde konuştu ise, söylediği suzün hak ve doğru olduğuna; rüyayı görenin hayırlı biri olmasına, garip bir şeye tanıklık etmmeye ya da mahzurlu bir iş yapmaya; Cansız nesnelerin söz söylemesi nasihat, barış ve kıssadan hisse çıkarmaya, Hayvanların konuşması anlayışa, dostların sohbetine kulak vermeye, ibadet ehli ile kaynaşmaya, İnsanın diğer organlarının konuşması çoluk çocuktan gelecek sıkıntıya ve günah işliyor olmaya, Ağacın konuşması yücelik ve saygınlığa, Bir kimsenin tiyatro yahut sinema oyuncularının ağzı ili, onları taklit ederek konuşması cin çağırmaya, şerre ve fitne çıkarmaya, Düşmanın konuşması ayrılığın son bulmasına, Değişik dilleri konuşan birini görmek büyük bir mülke nail olmaya, Kuşun konuşması mal ve mülke, ilim ve irfana ermeye, Hayvanlardan birinin 'Ben bir rüga gördüm' demesi, müjde ve sevince, Katı söz sevgililer arasında nefret ve ayrılığa delaleteder. Gaibden gelen/duyulan ses ve söz, muhtevası hayırsa makbul, değilse makbul değildir. (Ayrıca Bakınız; Ses, Dinlemek, Konuşmak.)
Diccionario Inglés - Turco

söylem

(Diccionario Inglés - Turco) :
pronunciation.
Diccionario Inglés - Turco

söylemek

(Diccionario Inglés - Turco) :
1. /ı/ to say, utter (something); /ı, a/ to say (something) to (someone), tell (someone) (something): Bana Fatma´nın evde olmadığını söyledi, ama inanmadım. She told me that Fatma wasn´t at home, but I didn´t believe her. 2. /ı/ to tell (someone to do something): Akşam yemeğini hazırlamamı söyledi. She told me to fix supper. Ona söyle, oraya gitmesin. Tell her not to go there. 3. /a/ to speak to, direct one´s words to. 4. /ı/ to sing (a song); to recite (a poem).
Diccionario Inglés - Turco

şöylemesine

(Diccionario Inglés - Turco) :
see şöylesine.