SÜLÜK


Results for "SÜLÜK"

Islamic Glossary

MAKÂMÂT-I SÜLÛK

(Islamic Glossary) :
Tasavvuf yolunda ilerlerken geçilmesi gereken dereceler.İslâm-ı hakîkî (hakîkî İslâm); makâmât-ı sülûkun geçilmesinden ve nefsin itmînânından(şüphe ve tereddüdlerden kurtulmasından) sonra hâsıl olur (meydana gelir). (MuhammedMa'sûm)
Islamic Glossary

Seyr ve Sülûk

(Islamic Glossary) :
Tasavvuf yolculuğu, tasavvuf yolunda ilerlemek.Seyr ve sülûktan maksad, nefsi kötü huylardan ve çirkin sıfatlardan temizlemektir. Buçirkin sıfatların başı nefse düşkün olmak ve onun arzularına, isteklerine tutulmaktır. (İmâm-ıRabbânî)
Islamic Glossary

SÜLÛK

(Islamic Glossary) :
Tasavvuf yoluna girmek.Evliyâlık kemâlâtına kavuşmak sülûk, kalbin zikretmesi ve murâkabe (nefsi kontrol) verâbıta (bir büyüğe kalben bağlanma) ile olur. Ne kadar ilerlerse ilerlesin, İslâmiyet'ten dışarıçıkamaz. İslâmiyet'e uymakta sarsıntı olursa, bütün vilâyet (evliyâ lık) dereceleri yıkılır. (İmâm-ıRabbânî)Takvâ sâhiblerinin ihlâs ile yaptığı farzlar, kurb yâni Allahü teâlâya yakınlık hâsıl eder. Hâsılolan bu kurb, nâfilelerle hâsıl olandan elbette daha çoktur. Takvâ ve ihlâs elde etmek için de,tasavvuf ehlinin bildirdikleri vazîfeleri yapmak lâzımdır. Farzların kurb hâsıl etmesi için nâfilevazîfeleri yapmak şarttır. Sülûk vâsıtasıyla, insanda fenâ hâsıl olur, yâni Allahü teâlâdan başkaher şeyin sevgisi kalbinden silinir. Sonra bekâ denilen hâl hâsıl olarak, Allahü teâlânın sevgisikalbine yerleşir. Her şeyi Allah için sever. Her işi, Allah için yapar. Böyle insana velî denir.(İmâm-ı Rabbânî)Cezbe yolunda, Allahü teâlâ çektiği ve tâlibe çok ihsânda bulunduğu için, vesîleye, vâsıtayalüzum yoktur. Sülûk yolunda ise, tâlib ilerlemeye çalıştığından, vâsıta lâzımdır. Cezbe yolundavâsıta lâzım değil ise de, cezbenin tamam olması için sülûk l âzımdır. Sülûk; tövbe ve zühd(mubahların çoğunu terk etme, dünyâya rağbet etmeme) ve başka belli şeyleri yapmayaçalışmaktır. Yâni şerîate (İslâmiyet'e) uymaktır. Sülûksüz olan cezbe, tamam olmaz, noksankalır. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

Sülûk Yolu

(Islamic Glossary) :
İnsanı Allahü teâlânın sevgisine kavuşturan yollardan biri. (Bkz. Vilâyet Yolu)İnsanı Allahü teâlânın sevgisine kavuşturan yol ikidir. Biri nübüvvet yolu olup, aslın aslınakavuşturur. Eshâb-ı kirâmın (Peygamber efendimizin mübârek arkadaşlarının) hepsi, bu yoldanvâsıl oldular. Sonra gelenlerden pek az zât da, bu yoldan ermişt ir. Bu yolda sebebe, vâsıtayalüzûm yoktur. Sâlik (tasavvuf yoluna giren), kâmil (yetişmiş) bir zâtın sohbetinde kemâlegeldikten sonra, feyzi asıldan alıp ilerler. İkinci yol, vilâyet yoludur. Kutblar, Evtâd, Nücebâ,Büdelâ ve diğer bütün evliyâ bu yoldan kavuşmuştur. Bu yola sülûk yolu da denir. Bu yolda,vâsıta, aracı lâzımdır. Her iki yolun reisi ve rehberi Resûlullah'tır. Vilâyet yolunun imâmı, feyzkaynağı, hazret-i Ali'dir. Bu yolda, Resûlullah onu vekîl etmiştir. Hazret-i Fâtıma ve Hasen ileHüseyn onunla ortaktırlar. Bu yolda gidenlerin hepsine feyz ve hidâyet, hazret-i Ali'nin aracılığıile gelir. Ondan sonra hazret-i Hasen ve Hüseyn bu vazîfeyi teslim aldı. Bunlardan sonra, sıraile On iki imâma verildi. On iki imâmın sonuncusu olan Muhammed Mehdî'den sonra başkasınaverilmedi. Bütün evliyâya feyz ve hidâyet bunlardan gelmeye devâm etti. Abdülkâdir-i Geylânîkemâle gelince, bu makam ona verildi. Vefâtından sonra da kıyâmete kadar, herkese, feyz,rüşd ve hidâyet, onun rûhâniyetinden gelmektedir. (İmâm-ı Rabbânî)
Turkish - English dictionary

komşuluk

(Turkish - English dictionary) :
1. being a neighbor. 2. neighborliness. etmek (for neighbors) to be friendly with each other.