Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Begins with
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
SİS
Results for "SİS"
SİS YAĞIŞI
(Meteorological Glossary) :
(FOG PRECIPITATION) [i]Sis damlasına verilen bir diğer isim. Rüzgarla birlikte hareket eden sisin içerisindeki nemin ağaç yaprakları veya diğer objeler üzerinde yoğunlaşarak su damlası oluşturması ve bu su damlalarının da bu objeler üzerinde toprağa düşmesi. Damlama işlemi hafif bir yağmura benzediği gibi zaman zaman kuvvetli bir yağış şeklinde de olabilir. Kaliforniya, İngiltere ve Güney Afrika bu tür olayların fazla yaşandığı yerlerdir. Özellikle, Kaliforniya'daki kızılağaç ormanında sis damlası kuvvetli bir yağıştan farksızdır. Aslında bu yörede uzun süre yağış kaydedilmemesine rağmen, kuraklık gözlenmez çünkü bir gecelik sis damlası birikintisi, kuvvetli bir sağanak yağıştan yere düşen miktara eşittir.
ŞİS'
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Şüsu') Nâline tasma vurmak. * Nâlin tasması.
SİSA
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Sıyas-Sıyasâ) Köşk. * Kale. * Sığınacak yer. * Çulha mekiği. * Horoz mahmuzu. * Sığır boynuzu.
SİSA'
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Seyâsi) Davar arkası. * Omuz başı.
Sisam
(Turkish - English dictionary) :
1. Samos. 2. Samian, of Samos.
««
«
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
yıkı
severe
ŞİTA
Schwellung
olumsuz
bardak
ULUSLARARASI PAZAR
ayarsız
imrenmek
geveleme
zero address instruction
GÜLİZ
Keyword Searches
ılık (92196k)
çüş (72679k)
açık (55650k)
İNDÎ (40728k)
HÂDİS (40312k)
balık (39060k)
çatı (37233k)
hasır (35422k)
necesen (33590k)
credit an amount to s.o.´s account (33196k)
ırmak (32190k)
hercai (31360k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries