TAKAS


Results for "TAKAS"

Ottoman - Turkish Dictionary

TAKAŞŞÜF

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Maişet şiddeti, geçim zorluğu.
Dictionary of Economics

DIŞ TİCARET TAKASI

(Dictionary of Economics) :
İki ülke arasında malın mal ile değişimidir. Takas ticaret, biri konvertibl paralı ve diğeri kambiyo denetimine bağlı ya da her ikisi de kambiyo kontrolü rejimi uygulayan ülkeler arasında yapılır. Sistemin özelliği; ithalatını dövizle ya da altınla ödeyebilecek durumda olamyan bir ülkeye trampa yöntemi ile dış ticaretini yürütme olanağının sağlanmasıdır.Döviz darlığı çeken ekonomilerde ithal maddelerin marjinal değeri yüksektir. Bu neden ödemeler bilançosu dengesini tutturmuş olan ülke takası ticarette rantlardan yararlanabilir. Takaslı ticaretin sakıncalı yönleri ihracatın yapay fiyatlarla gerçekleştirilmesi ve ithalatın pahalıya gelmesidir. Takas, hükümetler arasında yapılan anlaşmalar ile gerçekleştirilir. Hükümetlerin izin vermesi ile firmalar da takas anlaşmaları yapabilirler.
Dictionary of Economics

TAKAS

(Dictionary of Economics) :
Birbirine karşı aynı cins alacağa sahip kişilerden birinin tek yanlı irade açıklamasıyla, bu alacakların sona erdirilmesi. Karşılıklı alacaklar eşit değilse, takas işlemi borcu, daha az olan alacak oranında sona erdirilir. Geri kalan bölüm daha çok alacağı olan tarafa ödenir.
Dictionary of Economics

TAKASLI DIŞ TİCARET

(Dictionary of Economics) :
(Bk. Dış Ticaret Takası)
Dictionary of Economics

TAKAS ODASI

(Dictionary of Economics) :
(Bk. Bankacılıkta Kliring)