TAVAN
TAVAN
(Dream Dictionary of Phrase) :
Değerli bir adama; Ahşap tavan gururlu, toprak tavan mütevazi insana, beton tavan kaba saba insana; Tavanın çökmesi afete yahut evin erkeğinin vefatına, Tavandan üzerine bir şey düşmesi korku ve üzüntüye, tavanda görülen çatlaklık gün ışığı yahut gökyüzzü görülürse hayra, manevi derecelere, Tavandan su damlaması gözyaşına, Tavanın hasar görmesi nimetin azalmasına, Açık renkli ve berrak tavan mutululuğa ve iç huzuruna; kirli ve koyu renk tavan iç sıkıntısına, Tavana çıkıp oradan inememek hapse girmeye delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Tavanarası.)
TAVANARASI
(Dream Dictionary of Phrase) :
İnzivaya, orada mahsur kalmak geçici tutukluluğa, tavanarasında yaşamak geçim sıkıntısına, Tavanarasından gökyüzünü seyretmek yükselme arzusunun zamanla gerçekleşmesine, Tavanarasında gözcülük yaptığını görmek haber beklemeye delalet eder.
tavan
(Turkish - English dictionary) :
ceiling. arası attic, garret, Brit. loft. başına çökmek/yıkılmak to be knocked for a loop, be dealt a crushing (emotional) blow. fiyatı ceiling price. süpürgesi long-handled broom used to clean ceilings.
yatay tavan konumu
(Welder Dictionary TR - Eng) :
horizontal overhead position
tavan konumu
(Welder Dictionary TR - Eng) :
overhead position