TAZ
taze
(Kurdish - Turkish dictionary) :
taze, alımlı.
TAZE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Yeni kesilmiş, bayatlamamış, taravetli, buruşmamış. * Yeni duyulan, henüz ortaya çıkan. * Kuru olmayan, yeşil. * Genç, körpe.
TAZE
(Meteorological Glossary) :
(FRESH) [s]Konut içinde veya dışındaki havanın değişik şekillerle kirleticilerden arındırılması. Rüzgar için kullanıldığında, rüzgarın kendi sınıfı içindeki rüzgarlardan daha kuvvetli esmesi durumu. Örneğin: Meltem rüzgarı genelde 4 ile 30 knot arasında değişik hızlarla eserken, taze meltem belli bir süre 19 ile 24 knot arasında eser. Bu rüzgar sınıfına göre daha kuvvetli demektir.
taze
(Turkish - English dictionary) :
1. fresh (not old, stale, or tired); new; young. 2. freshly; newly; just (only a very short time ago). 3. woman in the prime of youth.
taze biber
(Turkish - German Dictionary) :
e Pfefferschote.