TAZİ


Results for "TAZİ"

Ottoman - Turkish Dictionary

FANTAZİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
yun. Yalandan gösteriş, boş debdebe. Zâhirî süs ve zinet. Lüzumlu ihtiyaçtan olmayan ve zevk için kullanılan pahalı eşya.(Sefahet ve dalâlette bozulmuş ve İsevi dininden uzaklaşmış Avrupa! Deccal gibi birtek gözü taşıyan kör dehan ile ruh-u beşere Cehennemî hâleti hediye ettin! Sonra anladın ki, bu öyle ilâçsız bir illettir ki, insanı âlâ-yı illiyyînden, esfel-i sâfilîne atar. Hayvanatın en bedbaht derecesine indirir. Bu illete karşı bulduğun ilâç, muvakkaten ibtal-i his hizmeti gören cazibedar oyuncakların ve uyutucu hevesat ve fantaziyelerindir. Senin bu ilâcın, senin başını yesin ve yiyecek!......Bedbahttır o kadın ki; zevcinin fıskına bakar, onu başka bir surette taklid eder. Veyl o zevc ve zevceye ki; birbirini ateşe atmakta yardım eder. Yâni; medeniyet fantaziyelerine birbirini teşvik eder. L.)
Ottoman - Turkish Dictionary

MEHDİ-İ MUNTAZIR

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Şiilerin itikadına göre) Kıyameti bekleyen mehdi.
Ottoman - Turkish Dictionary

MU'TAZIB

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Birbirine yardım eden. Birbirine muavenette bulunan.
Ottoman - Turkish Dictionary

MUHTAZI'

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Boyun eğen. Tevâzu yapan. Alçak gönüllülük gösteren.
Ottoman - Turkish Dictionary

MUHTAZIÂNE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Alçak gönüllülükle. Tevâzu ve mahviyetle. Boyun eğerek.