TEKVİN


Results for "TEKVİN"

Turkish - Turkish dictionary

TEKVİN

(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Yaratma, var etme.
Ottoman - Turkish Dictionary

ÂLEM-İ TEKVİN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Devamlı değişen. Vücud ve hudus âlemi.
Ottoman - Turkish Dictionary

ÂYÂT-I TEKVİNİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tekvinî âyetler. (Bak: Tekvin)
Ottoman - Turkish Dictionary

EMR-İ TEKVİNÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yaradılışa ait İlâhi kanun ve nizam. Tekvine dair işler, hâdiseler, maddeler. Fıtri kanunlar ve Âdetullahın tazammun ettiği emirler. (Meselâ ilmin i'tâsı, mânen ameli emrediyor. Zekânın i'tası ilmi emrediyor. İstidadın bulunması zekâyı, aklın verilmesi ma'rifetullahı, kudretin verilmesi çalışmayı, cesaretin verilmesi cihadı mânen ve tekvinen emrediyor. İ.İ.)
Ottoman - Turkish Dictionary

EVAMİR-İ TEKVİNİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tekvine âit emirler.(Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümuv der: "Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim", doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: "Piliç olacağım", Biiznillâh olur, doğru söyler. Bir avuç su, meyelân-ı incimad ile der: "Fazla yer tutacağım", metin demir onu yalan çıkaramaz, sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar iradeden gelen evâmir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir. M.) (Bak: Emr-i tekvinî)