ZEVÂL

Results for "ZEVÂL"

Ottoman - Turkish Dictionary

ZEVAL

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Zâil olma, sona erme. * Gitmek. Yerinden ayrılıp gitmek. * Güneşin tam ortada gibi, baş ucunda bulunduğu zaman. * Güneşin nısf-ı nehar dairesinden batmaya doğru dönmesi. Seyrinin sonuna yaklaşması.(Gafletten kurtulan evvelki adam, o şedit şefkatin elemine karşı ulvi bir tiryak bulur ki; acıdığı bütün zihayatların mevt ve zevâlinde bir Zât-ı Bâki'nin bâki esmasının daimî cilvelerini temsil eden âyine-i ervahları bâki görür; şefkatı, bir sürura inkılâb eder. Hem zevâl ve fenâya mâruz bütün güzel mahlukatın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış ve tahsin ve san'at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i dâimîyi görür. O zevâl ve fenâyı, tezyid-i hüsün ve tecdid-i lezzet ve teşhir-i san'at için bir tazelendirmek şeklinde görüp lezzetini ve şevkini ve hayretini ziyadeleştirir. M.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

ZEVAL-İ ELEM

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Elemin sona ermesi.(Zeval-i elem lezzet olduğu gibi, zeval-i lezzet dahi elemdir. S.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

ZEVAL-İ LEZZET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Lezzetin bitmesi, lezzetin sona ermesi.
 Ottoman - Turkish Dictionary

ZEVALÎ

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Zevale mensub, zevale ait ve müteallik. * Çok yaşlı.
 Ottoman - Turkish Dictionary

ZEVALNÂPEZİR

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Geçici ve muvakkat olmayan. Zeval bulmayan. Sona ermeyen.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (84066k) Turkish - Germany Dict. çüş (65315k) Turkish - French Dict. açık (55353k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (40442k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (39225k) Turkish - French Dict. balık (38798k) Turkish - French Dict. çatı (36933k) Turkish - Germany Dict. hasır (35152k) Azerbaijani - Turkish Dict. necesen (33300k) English - Turkish Dict. credit an amount to s.o.´s account (33093k) Turkish - French Dict. ırmak (31949k) Turkish - Germany Dict. hercai (31142k)